09 Kasım 2025
  • İstanbul14°C
  • Ankara6°C
  • İzmir16°C
  • Konya6°C
  • Sakarya12°C
  • Şanlıurfa15°C
  • Trabzon17°C
  • Gaziantep11°C

SEDAT LAÇİNER'DEN: ŞİMDİ SIRA ERMENİLERDE Mİ?

Ermeniler iki önemli diaspora kalelerinde, yani ABD ve Fransa’da, ardı ardına iki ağır darbe yediler.

Sedat Laçiner'den: Şimdi sıra Ermenilerde mi?

ABD Temyiz Mahkemesi kararı ile ilgili olarak da aynı tutumları görebiliriz. Pek çok Ermeniye göre mahkeme Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın lobi çalışmaları ve tehditlerine boyun eğdi, Amerikalı hukukçular Türklerden korktukları için Ermeniler aleyhine karar aldılar. Pek çok Ermeninin bu tablodan çıkardığı sonuç Ermenistan’ın hala çok zayıf olduğu, daha çok güçlenip ileride Türklerden intikamını öylece alması gerektiği yönünde. Bazıları ise “hâkimleri protesto mektuplarına boğun, siz de lobicilik yapın” diye çağrılarda bulunuyor.

Yukarıda çizdiğimiz tablo Türkiye’de defalarca yaşadıklarımıza ne kadar çok benziyor değil mi? Şimdi sıra Ermenilerde. Fakat bundan daha önemlisi onlar da, biz de olayın özünü kaçırıyoruz. Fransızın veya Amerikalının aldığı kararlarla zafer çığlıkları atıyor ya da yas tutuyoruz. Oysa ki sorun Türkler ve Ermeniler arasında. Araya başkasını sokmadan konuşmamız ve çözmemiz gereken sorunlar bunlar.

Doğrudan diyalog

Türkler de, Ermeniler de akıllarını başlarına almak zorundalar. Protokoller büyük bir fırsattı. Ancak belgelerin arkasında samimiyet ve irade yeterince güçlü olmayınca o büyük fırsat kaçmış görünüyor. Özellikle Ermeni tarafı vermeden almaya çalışıyor. Fransa, ABD ve Rusya gibi ülkelerin bu süreçte kendisine hamilik yapacağını düşünüyor. Oysa kurtlar dünyasında, yani Uluslararası İlişkiler’de hamilik, abilik, kardeşlik olmaz. Bu Fransa’nın Ermenileri kaçıncı yüzüstü bırakışı, bu kaçıncı hayal kırıklığı!.. Ermenistan’ın ilk Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan bu gerçeği çok iyi anlamıştı ve yeni Ermenistan dışpolitikasının büyük devletlere güvenip, komşu Türkler ile kan davası gütmek üzerine kurulu olmaması gerektiğini ifade etmişti. Aynı şekilde Hrant Dink de Ermeninin damarlarındaki ‘kirli kan’ın Türklerden nefret etmek, tüm çıkarını Türke zarar vermede görmek olduğunu söylemişti. Artık Ermenilerin de anlaması gerekiyor. Başkasının ipiyle kuyuya inilmez.

Bu bağlamda belki de ilk iş olarak 1915 olaylarını araştıracak ve karara bağlayacak ortak birtarih komisyonu kurmak ve oradan çıkacak karara göre bir yol haritası belirlemek en iyisi. Ancak böylece kendi meselemizi başkalarına rehin bırakmaktan kurtulmuş oluruz. Aksi takdirde hem Fransızların, Rusların veya Amerikalıların elinde oyuncak olmaya devam ederiz, hem de bölgesel pek çok fırsatı elimizin tersiyle iteriz.

04.03.2012 Star
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.