08 Kasım 2025
  • İstanbul15°C
  • Ankara10°C
  • İzmir15°C
  • Konya11°C
  • Sakarya12°C
  • Şanlıurfa19°C
  • Trabzon17°C
  • Gaziantep12°C

SEDAT LAÇİNER'DEN: SURİYE BM GÖZETİMİNDE BOSNALAŞIRKEN

Annan Planı Esad için belki de son şanstı. Nitekim Birleşmiş Milletler planı uygulamaya girince uluslararası toplumun Suriye ilgisi adeta sönmüştü. Türkiye’de bile Suriye’deki ihlaller çok az konuşulur hale gelmişti.

Sedat Laçiner'den: Suriye BM gözetiminde Bosnalaşırken

Denebilir ki Suriye’de katliamlar hala sürüyorsa bu durum biraz da Rusya sayesinde oluyor. Rusya, Batı öncülüğünde bir müdahale olur ise Suriye’deki etkinliğini kaybetmekten korkuyor. Bu nedenle ABD şu sıralarda Rusya’ya teminatlar vermekle meşgul. Bulunan ara formül Beşar Esad’ın gitmesi, ancak ona yakın bazı isimlerin yönetimde kalması, ayrıca Rusya’ya da Suriye’deki nüfuzunu koruma garantilerinin verilmesi...

Rusya bu öneriden tatmin olur mu bilinmez. Ancak bildiğimiz bir şey varsa, o da Rusya-ABD ikilisi anlaşıncaya kadar Suriye’de katliamların BM gözetiminde tam gaz devam edecek olmasıdır. Eğer ABD ve Rusya anlaşamaz ise bu durumda Suriye her geçen gün Bosnalaşacaktır, yani BM gözetiminde çok kanlı bir iç savaş yaşanacaktır.

Mısır’da zor seçim

Suriye kadar, belki de çok daha fazla Ortadoğu’yu belirleyecek bir diğer ülke ise Mısır. Mısır’da Mübarek’i deviren halk hareketi sandığı seçmenin önüne koydurmayı başardı. Ancak Mısır’ın ilk serbest başkanlık yarışında ilk turu Mübarek’in son başbakanı emekli general Ahmet Şefik (% 24) ile Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi (% 25) kazandı. Başka bir deyişle bir sonraki Mısır Cumhurbaşkanı ya İhvan’dan olacak, ya da eski rejimin devamı.

Bazıları bu tabloyu “Mısır İslamcılık ile askeri faşizm” arasında seçim yapmak zorunda kalacak diye yorumluyor. Bense o kadar kötümser değilim. Halk oyuyla seçim Mısır ve Arap dünyası için büyük bir devrimdir. Kim seçilirse seçilsin Mısır farklı bir yer olacaktır. Ancak asıl korkulması gereken eski rejimin tüm yapılarının ve kişilerinin güçlü bir şekilde devlet içinde yerlerini muhafaza ediyor olmalarıdır. Mısır bir anlamda Türkiye’nin 1950’de yaşadıklarını 2012’de yaşamaya çalışıyor. Eğer Mısır başarırsa, bu örnek tüm Arap dünyasını etkileyecektir. Ancak yeni seçilen başkanın öncelikle Mısır derin devletini aşması gerekecek, tıpkı Türkiye’de yaşandığı gibi. Umarız onların demokrasi yolu bizimkinden çok daha kısa olur.

29.05.2012 Star
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.