21 Ekim 2025
  • İstanbul10°C
  • Ankara5°C
  • İzmir15°C
  • Konya11°C
  • Sakarya7°C
  • Şanlıurfa18°C
  • Trabzon16°C
  • Gaziantep15°C

ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ VE ŞEHİR SEVDASI

M. Ali ABAKAY

Şehir konulu çalışmaların içinde bulunduğumuz otuz seneye varan zaman içinde gördüğümüz, her şehirde şehirle uğraşan yazarların, araştırmacıların aynı sıkıntılar içinde olduğudur.  Bu kesin tespite nereden varıldığını soran olursa, kaynaklara ulaşmadaki zorlukların öncelikle araştırmacıyı bunalttığını belirtelim.

Kişinin emeklilik sonrası şehir konulu araştırmalarda bulunması, nostaljik tatlar taşıyan bir ya da birkaç kitaba imza atma sevdası olarak yorumlanabilir. Bizim gibi maîşeti temin derdi olanların şehir konulu araştırmalarda bulunması için kaynaklara kolaylıkla ulaşması mümkün değildir. Öncelikle zaman mevhumu, kişiyi sınırlandırır. Bu kütüphanelere gidişi ve haftalarca sürecek araştırmaları yapmasını engeller.

Denilebilir ki, “Madem zamanın yok ve başka işle ilgilenmek zorundasın, bu araştırmaları yapmaya mecbur musun? Emekli ol, istediğin kadar zaman ayır ve ortaya kıymetli eserler çıkarmaya bak.”

Evet, halden sitem eden birine verilecek en güzel cevap budur, aslında:  Otur oturduğun yerde ve para ile zaman bulduğun vakit, ne yaparsan yap.

“Şehir Sevdası”denince böylesi cevaplar, değer ve mana taşımaktan uzak kalır, sevgili okur. Zamanında yapılmayan araştırmalarla çalışmalar, şehirde birçok mekânın, alanın, yapının zamanla yok olmasına sebebiyet verir. Belgelerin ortaya çıkarılması, arşivlerin araştırılması, canlı tanıkların ziyareti, kendilerinden bilgi toplanması, fotoğraf çalışmalarının gerçekleştirilmesi, konuyla ilgili yayınlanan kitapların toplanması, gazetelerde ve dergilerde kalan haberlerin, yazıların ortay çıkartılması olmak üzere birçok işin gerçekleştirilmesi, kişinin emekliliğinde yapabileceği iş ve işler değildir.

“Şehir Sevdası” denince, kişinin ortaya çıkartacağı eserle başkalarını bilgilendirmesi esas alınır, ortak zenginliğin dışa vurumu sağlanır, bilinmeyenlerin ortaya çıkarılması hedeflenir, şehre dair dünle bugün arasında köprü kurularak, geleceğe nasıl bakılması gerektiği üzerinde durulur.

Biz, şehir denince akla sadece mimarî yapıları getirmeyiz, içinde tarih de var musıkî de var, inanç da var, sanat da var edebiyat da var. Bir toplumu medenileştirme gayesinin de saklı olduğu şehirleşmeye, hayata dair ne istenirse hepsinden bir parçanın varlığı muhakkak görünür.

İşte bunu gerçekleştirmenin yegane ismi olan “Şehir Araştırmaları Merkezi” , istemekteyiz ki her şehirde toprağı yaran, tohumunu çatlatan bir hareket haline gelsin ve hayatımızda realite olarak yer edinsin.

Bunca sendir dile getirdiğimiz ve taraftar bulmadığına inandığımız, ısrarla üzerinde durduğumuz Şehir Araştırmaları Merkezi anlayışı, bilmekteyiz ki zamanı gelince taraftar bulacak, her şehirde açılacak ve üzerinde durduğumuz biçimde fonksiyonlar üstlenilecek, faaliyetler içine girilecektir.

Ne yazık ki endişemiz, bizim bu merkezleri görmeyişimiz değil, zaman gittikçe azalan, harap olan ve şehre ait olan birçok yapının, mekânın gitgide yitikler arasına karışmasıdır, sessiz sedasız.

Ne yazık ki çoğu artık tarih olan ve gittikçe azalan el yazmalarının zaman içinde mevcut sahiplerince korunamamasıdır.

Ne yazık ki belki mevcudiyeti tek kalan dergilerin, gazetelerin gittikçe harap olması ve bir gün değeri bilinmediği için çöpe atılması ya da yakılmasıdır.

Üzüntümüz, kimi kitaplar arasında kalmış olan birçok değerli fotoğrafın yırtılmasıdır ya da bir kenarda unutulmasıdır.

Endişemiz, birçok kıymetli belgenin vefat eden sahibinin ardından gereksiz diye toplanarak imhasıdır veya sahibi çıkmadığı için yakılması ya da atılmasıdır.

Her şeyi hazır isteyen, istediğini sadece mevcut kütüphanelerde arayanların, kendilerine lazım olan bilgileri, belgeleri, yazmaları başka yerde aramamasıdır.

Şehir Araştırmaları Merkezi üzerinde ısrarla durmamızın kendimizce haklı sebepleri vardır, bahse konu olan hususlar, sadece kördüğüm yumağından birer bukledir.

Şehir Araştırmaları Merkezi, irili-ufaklı denilmeksizin her şehirde açılmalıdır. Bunun için kimseden yardım beklenmeksizin, 40 metrekarelik alandan yüzlerce metrekarelik alanlara varıncaya kadar, şehre gönülden bağlı insanların kendi çabaları ile açılmalıdır.

Bir araya getirilecek materyal toplamı, zaman içinde artacak, o şehre gönüllü olanları buluşturacak, herkesin kendisini ifade ettiği sayılı kültür sanat merkezilerinin yerini tutacak ve tabandan tavana doğru bir yükselişle şehrin her meselesinin ele alınacağı bir kurum hüviyetine bürünecektir.

Belki kimi okur, bunu zamanın halkevlerinin kötü bir kopyası biçiminde tasavvur etmiş olabilir, edebilir. Şehir Araştırmaları Merkezi, sadece o şehri konu alan yönleri ele alan ve zaman içinde şehir insanlarının kendilerini buldukları merkezdir. Her şehrin ortak değerleri vardır ve şehir insanını ortak değerleri paylaşmaya davetin, bu ortak değerlere sahip olmaya çağırmanın ne yasadışı yönü vardır ne de bir başkasını rahatsız eden bir tarafı bulunmaktadır.

Bu merkez, herkesin ideolojik sahiplenmesinin dışında, her alanda şehre dair değerleri bir araya getirirken, milliyet, inanç, coğrafya ayırt etmeksizin çalışmalı, merkezler çoğaldıkça, kendi arasında materyal değişimi de yaparak, bir başka ilde mevcut olan eseri, eserleri, belgeleri edinmelidir. Bu hem şehirlerarasındaki kaynaşmaya, bilgi alışverişine zemin hazırlamaya sebep olur hem de kimi alanlardaki anlaşılmazlıkların çözümüne katkı sunar.

Bunca yazıda Şehir Araştırma Merkezi- Merkezleri hakkında anlatılarımıza ekleyecek çok husus vardır. Belki bir gün bu yazıları kitaplaşırken, notlarla zenginleştirebilir, yayınlayabiliriz.

Şehir Sevdası, idealist olmayı gerektirir. Büyük hayaller kurulmadığında çocuk misali küçük hayallerle mutlu olanların dışındadır, Şehir Araştırmacısı.

Şehrimizde bir sene içinde kurmayı düşündüğümüz Şehir Araştırmaları Merkezi’ne il il Şehir Kitaplığı’nı da ekledik. Amaç, bu merkeze gelen başka şehirlinin de kendisine ait kimi değerleri, eserleri görmesidir. Bu amaçla farklı illerden kaynak eser beklentilerimiz söz konusudur. Bunu eşe-dosta ilettik, eldeki imkânlarla.

Şehir Araştırmaları Merkezi ne zaman kurulur, ülke sathında? Bizce, bir futbol takımına canını, kanını, cananını feda edecek kadar gözü kara bağlanan taraftarın binde biri oranında değil bir elin parmakları kadar gönüllü bulunursa her şehirde bir Şehir Araştırmaları Merkezi kurulabilir.

Her şehirde şehri seven beş kişi bulunuyorsa o şehirde bir merkez kurulmuyorsa, o şehri sevdiğini söyleyenler ya Samimî değil ya da o şehirde “Şehir Araştırmacısı”  sıfatını taşıyan beş isim bulunmuyor. Bun farklı biçimde uzun uzadıya anlatmanın gereği var mı?

14.12.2012

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.