19 Nisan 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara17°C

“ŞEHİRLERİN GELECEĞİNİ MÜTEAHHİTLERİN İNSAFINA BIRAKMIŞ DURUMDAYIZ”

Yazar Mustafa Çiftci, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından gerçekleştirilen “Şehir Okumaları” programına konuşmacı olarak katıldı.

“Şehirlerin geleceğini müteahhitlerin insafına bırakmış durumdayız”

05 Eylül 2020 Cumartesi 11:17

Konya, Malazgirt, Edirne, Bursa, İstanbul, Ankara, Erzurum, Kayseri, Şanlıurfa, Tokat, Van, Malatya ve Kıbrıs’ın ardından on beşincisi düzenlenen şehir okumalarının konuğu olan Mustafa Çiftci, Yozgat, şehir, kentleşme, taşra, şehir ve edebiyat ilişkisi gibi muhtelif meseleler üzerine Mehmet Önder Karakaş’ın sorularını yanıtladı.

01.09.2020 tarihinde Türkiye Yazarlar Birliği'nin instagram hesabından canlı olarak yayınlanan söyleşiye katılan Çiftci, taşranın yeni bir kavram olmadığını, İstanbul dışında kalan her yerin taşra olarak kabul edilebileceğini ifade etti. Taşranın da kendi iç dinamikleri olan bir yer olduğunu belirten Çiftci, bu yerin tahkir edilmemesi gerektiğini düşündüğünün altını çizdi. İstanbul’un da Paris’in taşrası olarak nitelendirilebileceğini söyleyen Çiftci, şairin dediği gibi “bizim de yaşadığımız hayattır.” dedi.

Yozgat mizahına Yozgatlılar olarak biz de gülüyoruz

Son yıllarda sosyal medya merkezli Yozgat mizahı üzerine de konuşan Mustafa Çiftci, yapılan bu mizaha “Yozgatlılar olarak biz de gülüyoruz. Mizah önemli ama mutlaka bir ölçüsü de olmalıdır. Bazen kırıcı, üzücü mizahlar yapılıyor, bunu da doğru bulmuyorum” diye konuştu.

Bir yeri hem yaşanabilir hem de çekilmez kılabilenlerin insanlar olduğunu belirten Çiftci, yalnızca Yozgat değil tüm şehirler nezdinde mühim olanın bu farkındalık olduğunu söyledi.

Şehir ve kent kavramları üzerine de fikirlerini beyan eden Çiftci, kentleşmeyi kalkınmayla birlikte düşünmek gerektiğini, kentleşme krizinin kalkınma iddiası hırsının bir neticesi olduğunu belirtti. “Kent sağlıklı değil, hormonludur.” diyen Çiftci, şehircilikle ilgilenen ve bu mesele üzerinde fikir belirtenler ile şehirde yaşayan insanların gündelik pratikleri arasında uçurum olduğunu söyledi.

Özel olarak Yozgat, genel olarak tüm Türkiye’de şehirlerin geleceğini müteahhitlerin insafına bırakılmış durumda olduğunu sözlerine ekleyen Mustafa Çiftci, bu zihniyet sebebiyle yaşanılabilir değil, kolay satılabilen yerlerin hedeflendiğini söyledi.

Şehri boğucu bir hâle getirmek vebaldir

Yozgat ile edebiyat ilişkisine dair soruları yanıtlayan yazar Mustafa Çiftci, şehrin özellikle türküler açısından kendisine has bir üslup ve tavrı olduğunu ifade etti. Bu gelenek sebebiyle şehrin iyi şiir ve iyi hikâyenin kıymetini bilen bir yapısı olduğuna dikkat çekti.

Yozgat ile Ankara ilişkisine de değinen Mustafa Çiftci, Yozgat’ın kendi hayatının ritminde yaşamaya devam eden bir il olduğunu belirtti. Son olarak Yozgat’ın iklimi, ekonomisi, genel yapısı ve insanının tabiatına dair Mehmet Önder Karakaş’ın sorularını yanıtladı.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.