- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
SEMPOZYUM SALONLARINI NASIL DOLDURALIM?

27 Ekim 2017 Cuma 13:29
Sempozyumlarda salonların dolmamasının sebebi, sadece konuşmacıların medyatik olmamalarından, isimlerinin geniş halk kitlelerince bilinmemesinden mi kaynaklanıyor? Ya da sempozyumu düzenleyen kurulun, akademik puan kaygısından dolayı konuşması düzgün olan veya olmayan, alanında yeterli olan veya olmayan herkesi çağırmasından mı? Ömer Yalçınova yazdı.
Hocalarla bir masa etrafında toplanmışız. Bir tanesi diyor ki: “Bu sefer öğrenciler gelmiş, salonda on-on beş kişi vardı.” Diğer sempozyumlar aklıma geliyor. Bir salonda dinleyici yok diye veya birkaç kişi var diye konuşmacılarla birlikte toplanıp diğer salona geçerdik. Diğer salonda da aslında beş-on kişi vardır. Bunlardan çoğu geçen oturumların konuşmacılarıdır.
Hocalardan bir diğeri atılıyor: “Hocam İstanbul ve Ankara’daki sempozyumlarda da böyle oluyor. Eğer öğrencileri sınavda soracağım diye korkutmazsan, bir tanesi bile dinlemeye gelmiyor. Sempozyumlar birkaç dinleyiciyle geçiyor.” İstanbul’da katıldığım sempozyumları hatırlıyorum. Evet doğruydu, İstanbul’daki sempozyumlar da birkaç kişiyle geçiyordu. Büyük organizasyonlardı, buna diyecek bir şey yok. Ama dinleyicisi olmuyordu. Belediyeler o kadar personelini, ödeneğini, mesaisini “bilgi şölenleri” düzenlemek için sarf ediyorlardı, ama maalesef bu konuşmaların dinleyicisi az oluyordu.
Devamı: http://www.dunyabizim.com/polemik/27173/sempozyum-salonlarini-nasil-dolduralim
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.