- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
SEN HÜR BİZ KÖLE
Bu millet Ayasofya’yı kapatanı da açanı da asla unutmaz! Ramazan Bayramını evde mahzun geçirdik. Ayasofya açılsın ki, Kurbanımız çifte bayram olsun!
09 Temmuz 2020 Perşembe 13:30
Bâtında olmasa da zâhirde Hakkın değil heykellerin, adâletin değil kanunların, dirilerin değil ölülerin hâkim olduğu bir dünya düzeninde kimse hür olamazdı. Necip Fazıl merhum “Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya” diyerek özetlemişti ahvalimizi. Bizse Ayasofya’nın köle, kendimizin özgür olduğumuzu zannederdik hep. Bu yüzden Ayasofya için hürriyet istedik durduk.
Aslında esir edilen Ayasofya değil bizdik. Bizi tek tek köle pazarında satmasalar da topyekûn satmışlardı büyük efendilerine. İsyan kimin haddineydi?
Hakikatin farkında olamadığımız gibi olanlara da ‘deli’ dedik. Çürük ipliğe dizilen hülyâlarda aranan hürriyet değil esaretti ve bu esaretten nasipdâr olmayan kalmamıştı.
Hürriyeti; istediğinde yiyip içebilme, alıp satabilme, gezip tozma, servet edinme, diploma sahibi olma zannettik. Oysa Allah (c.c.) için bedel ödemeye hazır olmayan herkes, hâlinin farkında olmayan modern kölelerdi. Ve gerçek hürriyet; şeytanları bağlayıp, Hakk’ı hâkim kılmaktı.
Devamı: https://www.gzt.com/gercek-hayat/sen-hur-biz-kole-3547597
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.