SEVDA BİR HARDIR YAKAR İÇİMİ

Sevda bir hardır yakar içimi od âleminde neye döndürdü.. Bu nasıl bir neydir, ben yanarım kimse duymaz, beni divaneye döndürdü.  Bilmez misin karlı dağların başında üşümeyen ruhum, yalnızlığa terk edilince, Felek kimsesizliğin acısını çaresizliğin tacıyla baharımı güze döndürdü.

Anlar mı ahvalimden kimse bak ben ne ateşlere düşürdüm benliğimi. Nice senedir aşkıyla divane olduğum dalında kuru yaprağa çevirdi tenimi. Ne anlar arif olmayan, devranda dönenden habersizdir. Ben dönmezken yolumdan, eşhas bana hep yüzünü döndürdü.

Hayata küsmedim küsenle sulha yanaşmadım, harple geçti ömrüm. Bakma bana demir tavında dövülür, bunu öyle bilmektedir, gönlüm. Sen neden sitem eder durursun bu ne kendini bilmezliktir. Aşıkı olduğum canan, oda düşmeden beni çerağe döndürdü.

Derdini ummane döküp ağlayana dönmekten yana hicap duyanım. Yola çıkanda çaresizle birlikte derdine yananım. Azizdir, muhteremdir ne fikir varsa bilenim. Düştüğüm sevda kabullenmez bu derd beni ağyare döndürdü.

Kibri terk ettim, bunca senedir Leylî için sahradayım. Kimse bilmez ahvalimi benim ne beladayım. Memleketimde yaşar iken görünmez sıladayım. Yetti artık bu ayrılık vuslat beni arık Mecnûna döndürdü.

Bakma bana beni söyleten vardır dem gecedir. Uyanık olmayan evlere sor mumlar sönük, bu nasıl işkencedir. Göz kapakları yanar tuza aşina bu nasıl bir bilmecedir. Kışa girmeden ruhum bahardan yana umutsuza döndürdü.

Derdest edildim kimin umurunda beni bilen kalmadı. Ekmeksiz kaldığım günlerde beni doyuran hep gamdı. Felek çarkın kırılsın bu nasıl intikamdı. Beni bana sormayın bende olan, beni bu yaşımda Ferhada döndürdü.

Aşk imiş bildim ne var ise âlemde. İlmin kıyl u kâl olduğu yazılı bak gönlüme. Sahralara düştüm, fermanım asılıdır, zincirlerle boynuma. Ne yaparsam ne edersem beyhude. Görmez misin zor durumumu eşhas beni divaneye döndürdü.

Gönlüm sana ne söyletsem mürekebbi kandır dividimin takatsizim. Ben anlatmaktan yana bitap düştüm artık halsizim. Tükürdüğüm kandır, bilmeyen beni hala arslan sanır perişanım. Aşk beni kendimden alıp başka hale döndürdü.

Semada uçan kuşa bak asumanda mutludur. Bizim derdimize derman olacak beklenen muştudur. Bakarım divanlara beg bilinenin yastığı kaz tüyüdür. Biz taşı yastık bildik başımıza, baran nebatatı yorgana döndürdü.

Kaydımız tutuldu, sulha yemin edenlerce ismimiz kana boyandı. Baktık sevinen var ahvalimize defter-i kebirimize böyle yazıldı. Nerden bilsin her gülün dikeni kanatır bağrı. Biz bülbülüyüz bahçelerde gülün bu yüreğimizi nâre döndürdü.

Düşeriz bildiler tökezleyince pişmanlığımız sanıldı. Bilmezler kalkmak için düşmek gerekir sanılmadı. Tekrar yetişiriz dalları kesilen ağaç misali. Ah ne bilsin onlar, dualarımız kabul olur bu onları hicrâne döndürdü.

Biliriz mevkî makam geçicidir biz bundan ırak tuttuk yüreğimizi. Esirgemeyiz âlem şahid yanlışa dair sözümüzü. Sakındırdıysak kalemimiz kırılsın eğriye dair cesaretimizi. İlahî katından rahmet yağdır, rahman sıfatınla devran bizi Eyyûba döndürdü.

Ey Can!.. Söylerim sözümü, yabana atma ellerim havada durur. İstediğim sadece gönüllere esinti olsun surûr. Zulmun sonu yok elbette bir gün kendiliğinden zalim durur. Musa olmak beklentimiz firavunlar içimizde bizi esarete döndürdü.

Semaya kalkan eller boş dönmedi aksakallı büyüklerimizin anlattığıdır. Bizi bilmeyenler tanımaz, onların içindeki daim sıkıntıdır. Her diriliş baharla beklenir, gönül buna imanlıdır. Dost sanılan kimse bilsin sesimiz bizi Bilâle döndürdü.

Ben senin yoluna ömrümü adadım aşkın beni muma çevirtsin. Halimden şikâyetim yok, istersen adın beni çerağe büründürtsün. Şairlik ruhumuzun mayası oldu, gönlümüzü kendine mahkûm kıldırtsın. Rabbim, bu hicre yananlar gibi bizi aslına döndürtsün.