- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
06 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara14°C
- İzmir16°C
- Konya13°C
- Sakarya16°C
- Şanlıurfa20°C
- Trabzon15°C
- Gaziantep20°C
SEYFETTİN EROL'DAN: KERRY ZİYARETİNİN “JEOPOLİTİK HEDEFLERİ”...
ABD Dışişleri Bakanı Kerry bir kez daha Türkiye’de.

Diğer taraftan, bu “Yeni İttifak”ın sorunlu arka planı ve aktörlerin bölgedeki yalnızlaşma süreçleri ile birlikte ortaya çıkan manevra alanlarındaki daralmanın beraberinde getirdiği zoraki işbirliği arayışları, hiç kuşkusuz yeni süreç ve oluşum aşamasındaki bu denge açısından en büyük endişeyi oluşturuyor.
Burada, tarafların böyle bir işbirliğine muhtaç oldukları şeklinde yaratılan havanın kendisi bile aslında sürecin daha başlangıç aşamasında dinamitlenmesi ya da yol haritasının mayınlanması anlamına geliyor ki, bu husus reel politik anlayışın çerçevesini ve ruhunu ortaya koyması açısından oldukça önemli. Dolayısıyla, ABD açısından bir oldu bitti şeklinde karşımıza çıkan özür sürecinin sağlıklı-istikrarlı bir boyutta devamı büyük bir önem taşıyor.
Biraz daha açmak gerekirse... Türkiye-İsrail krizi dolayısıyla bölgesel politikalarında sıkışmaya başlayan ABD, her şeyden önce özür ile elde ettiği kazanımı pekiştirmek ve bunu bir an önce Ortadoğu politikalarında hayata geçirmek istiyor. Bunun için de Türkiye ve İsrail’de özür sonrası başlayan sürecin bir yol kazasına uğramaması onun açısından büyük bir önem arz ediyor ve bu husus Kerry’nin Türkiye ziyaretinin de öncelikli gündem maddelerinden birini oluşturuyor.
ABD açısından buradaki en büyük engel ya da sorun; ülke kamuoyları. Özellikle de Türk kamuoyunun göstereceği tepkinin yönü ve boyutu sürecin geleceği açısından oldukça önemli. (Dolayısıyla bu husus, aslında Türkiye’de hükümetin elini kuvvetlendirici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor; pek tabi ki değerlendirilebilirse...)
Bu da Türkiye’nin en başından itibaren ortaya koyduğu İsrail politikalarının ABD açısından yarattığı bumerang etkisinin daha jeopolitik bir dil ile izahından geçiyor ki Filistin sorununun geleceği ve tarafların bu noktada atacağı adımlar önemli bir gösterge-test alanı olarak karşımıza çıkıyor. İsrail kırmızı çizgilerinde bir kırılma olarak tarihe geçecek böylesi bir gelişme, hiç kuşkusuz yeni Ortadoğu sürecinde Türkiye’nin de elini kuvvetlendirecek bir husus olacak...
Dolayısıyla, Bakan Kerry’nin Ortadoğu ziyaretinde İstanbul’da verilecek olan mesaj oldukça önemli. Çünkü burada şekillenecek olan tablo çok büyük bir olasılıkla Tel Aviv’in duruşunu, “özür” sonrası Türkiye-İsrail ilişkilerinin hassas seyrini ve pek tabi ki İsrail-Filistin ve Suriye krizi ağırlıklı Arap Baharı sürecine endeksli yeni jeopolitik denklemin geleceğini büyük ölçüde etkileyecek.
Nitekim Amerika’nın eski Ankara büyükelçisi James Jeffrey de buna dikkatleri çekiyor ve Ankara-Tel Aviv arasındaki gelişmeleri ortak kazanımlar üzerine kurulu “çok önemli stratejik bir adım” olarak nitelendiriyor.
Diğer taraftan, merkezde ABD’nin (arka planda ise İngiltere’nin) yer aldığı “Yeni Türkiye-İsrail” ittifakını hedefleyen bu normalleşme sürecine İran ve Rusya’dan gelen örtülü-açık tepkiler ise bölgedeki yeni kutuplaşmayı ortaya koyuyor. Açıkçası, bölge kızışıyor. Bir sonraki yazımızda bu yeni jeopolitik denge ve olası gelişmeler üzerinde duracağız...
08.04.2013 Milli Gazete
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.