- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara8°C
- İzmir16°C
- Konya11°C
- Sakarya14°C
- Şanlıurfa17°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep17°C
SİBEL ERASLAN'DAN: 'ACI BİZE CİDDEN DEĞDİ'
Bayram günü, sadece Gaziantep'imizi değil, tüm yürekleri, kana bulayan acıyla bir kez daha derinden sarsıldık. Terör örgütünün "devrimci halk savaşı" adını verdiği katliamlar devam ediyor.

***
Vahim saldırının, halkı birbirine düşürmek ve nefreti saflaştırmak için tertip edildiği açık. "Şebbiha" usulü gözünü kan bürümüş canilerin iç kargaşa, nefret savaşı planlayarak gittikleri de aşikar... Elbette sabır, elbette sağduyu, elbette inşırah, selamet duası. Ama aynı zamanda izan, tedbir, vicdan ve terörle mücadelede kararlılık...
Terörle mücadelenin, sanki demokratik hak ve hukuk girişimleriyle taban tabana zıt bir mevzuymuş gibi ele alınmasının acı faturasını ödüyoruz bugün. PKK'yla empatik yakınlık kurmakta son derece başarılı olan köşe yazarlarımız, sivil örgütlerimiz, acaba Gaziantep'te hayatını kaybeden Almina Melisa Aker ile de empati yapmayı düşünüyorlar mı? Sadece "1" yaşında olan Melisa ile...
Açık şiddeti, pervasız terörü hoş görerek, aklayarak mı demokratikleşeceğiz?
Tamam sabır... Tamam sağduyu... Hz. Eyyup'un sabrıyla gelmedi mi bu halk bugünlere? Ki sabır taşı da bir gün çatlar; sabır timsali Hz. Eyyup'a ait; "acı bana cidden değdi ey Rabbim" diyerek ağlayıp yakarmıştı yüce Allah'a. İnsanların bir sınırı vardır, peygamber bile olsalar bir sınır vardır acıya tahammülde... Bizler yine de sabra sığınıyoruz elbette.
Ama sabrı sadece halka sadece yıllardır şiddet mağduru olan kitlelere münhasırlaştırmak da elbette adalete sığmaz, vicdana sığmaz.
Bir yandan güya siyaset için vekalet almış kişiler tahammülfersa işlere kalkışıp teröristlerle kucaklaşıyorlar... Bir yandan tuzu kuru tiratlarla köşelerinden güya aleme nizam vermeye kalkan kalemşorlar... Vahim hata içindeler. Pervasız şiddeti aklayarak demokrat olunmaz!
***
Hukuk önünde eşitlik, anayasal vatandaşlık, siyasi, medeni ve kültürel haklar bağlamında demokratik mücadele vermek ayrı... Uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı gibi devasa art ajandalar ve uluslararası destekle terör ve şiddet yaymak ayrı şeyler. Ama sözde aydınlarımız bu iki olguyu bilinçli ve kötü niyetli bir şekilde birbirine karıştırıyor. Oluşturulan lobiler hukuk güvenliği konusunda atılan adımları bile akamete uğratabiliyor zaman zaman... Terör örgütü paralel devlet yapılanmasına gitmiş, yol kesiyor, haraç topluyor, adam kaldırıyor, siyasileri vuruyor, halka mermi dayanmış... Çıt yok! Ne zaman ki paralel devlet kuran terör çetesi soruşturulmaya yargılanmaya başlıyor... Vaveyla, hakaret, suçlama... Toptancılık... Teknelerinde doğum günü pastası kesen seferi kalemlerin, Cizre'de orucunu beynine sıkılan kurşunla açmış adamlardan haberi yok elbette! El insaf!
Evet tahriklere kapılmayacağız! Ama siyasi akıl ve devlet de, terörle mücadelede üzerine düşeni yerine getirecek.
22.08.2012 Star
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.