- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
SİYAH / BEYAZ İPLİK
İçtiğimiz bir bardak su, yediğimiz bir dilim karpuz sanki midemize değil de derilerimizin altına giderdi. Birkaç dakika içinde yüzümüzde mekân tutan ateşe ter de eşlik eder, böylece içimiz-dışımız su olurdu.
06 Mayıs 2021 Perşembe 14:17
İşte biz çocuklar içimizin suyu dışımıza vursun diye akşamın selamün aleyküm demesini beklerken, siyah-beyaz televizyonun başına çöreklenir, iftar programını, program arasında bizi ‘Hay, Hak’ diye selamlayan Karagöz’ü seyrederdik. Karagöz her çıkışında yıkılmış, viran eylenmiş perdenin sahibine haber vermeye gidince; siyah sakallı, hakim yaka gömlek giymiş bir genç Yunus Emre’den şiirler okumaya başlardı. Şiirler bitince önce Kur’an’dan âyetler okunur; arkasından da şırıl şırıl derelerin aktığı, tomurcukların çiçeklendiği, balıkların dans ettiği görüntüler eşliğinde okunan âyetlerin meali verilirdi. O günkü yetkililere deseniz ki; bu Kur’an-ı Musavverdir, garanti size karşı çıkarlardı. Ama yaptıkları bundan başkası değildi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.