- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
SÜHEYL ÜNVER’İN KALEMİNDEN MASAL TADINDA İSTANBUL RAMAZANLARI
Süheyl Ünver ardında İstanbul kültürüne dair onlarca kitap ve yüzlerce makale bıraktı. Bir Ramazan Binbir İstanbul da bunlardan biri. Kitabı Murat Aslan değerlendirdi.
16 Nisan 2022 Cumartesi 13:23
Süheyl Ünver, asıl mesleği hekimlik olan bir kültür adamıdır. O, İstanbul kültürüne dair onlarca kitap, yüzlerce makale ve bir o kadar suluboya resim bırakmıştır. İsmail Kara, Bir Ramazan Binbir İstanbul kitabına yazdığı ‘Sunuş’ yazısında, Süheyl Ünver’in İstanbul’u nasıl anladığına dair şu sözleri sarf etmektedir: “Süheyl Bey’in, İstanbul’u, bize mahsus siyasî, sosyal, dinî, kültürel algılama ve yaşama biçiminin en mütekâmil tezahürü olarak gördüğüne şüphe yok.” (s. 5).
‘Sunuş’ yazısından anladığımız kadarıyla Bir Ramazan Binbir İstanbul adlı kitapta bulunan yazılar, daha önce, 2 Nisan 1957 ile 31 Nisan 1957 tarihleri arasında Vatan gazetesinin Ramazan Köşesi’nde tefrika edilmiş ve ilk defa bu kitapta bir araya getirilmiştir.
Kitapta, Süheyl Ünver’in Ramazan kültürüne dair ilginç tespitleri ve gözlemleri mevcut. Ona göre; Ramazan’da oruç tutamayan İstanbullular, bu durumdan oldukça rahatsız olurlar. Yalnız Müslümanlar değil, başka dine mensup İstanbullular da, başkalarının gözü önünde yemek yemekten ve sigara içmekten nefislerini korurlar ve asla laubali davranmazlar. Yazar, bu durumu İstanbul kibarlığının ve bütün dinlere saygı göstermeyi emreden ahlak kuralının bir gereği olarak görür.
Yılda bir defa ateşlenen top
Eskiler, her ne kadar takvimlerde Ramazan’ın başlayacağı gün astronomik hesaplarla bulunup verilse de buna itimat etmez ve kusurlu bulur, Ramazan hilalini görmeyi şart bilirmiş. Ramazan hilalinin en iyi görüleceği yerler ise Beyazid yangın kulesi, Süleymaniye, Fatih, Cerrahpaşa ve Sultan Selim camilerinin minareleri gibi mekanlarmış. Eğer hilal görülürse, resmi makamların bilgilendirilmesinden sonra Mahyacıbaşı tarafından Süleymaniye Camii minaresinden kandille haber verilir, ardından diğer minareler de kandillerini yakarmış. Bekçiler ise, davullarla ertesi günün Ramazan olduğunu halka duyururlarmış. Ayrıca; IV. Murad’ın Bağdat seferinde son gülleyi atan top, yılda bir defaya mahsus olmak üzere, Ramazan’ın ilanında patlatılırmış.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.