- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara22°C
- İzmir22°C
- Konya22°C
- Sakarya20°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep25°C
TAHA AKYOL'DAN: AMİD VE RUHA
Diyarbakır adının ‘Amid’, Şanlıurfa adının da Ruha olarak değiştirilmesi için BDP’li vekiller kanun teklifi vereceklermiş.

Diyarbakır adının ‘Amid’, Şanlıurfa adının da Ruha olarak değiştirilmesi için BDP’li vekiller kanun teklifi vereceklermiş.
Evvela şunu belirteyim, şehir adı olarak Amid/Amida kelimeleri de Rıha/Ruha kelimeleri de köken itibarıyla Kürtçe değildir, Türkçe de değildir. Çünkü Kürtler ve Türkler Anadolu’ya gelmeden önce, antikçağlarda bu şehir adları kullanılıyordu. Grekçe veya Arami kökenli olması ihtimali kuvvetlidir.
M.S 5. yüzyıla kadar Sasanilerle Bizans arasında sürekli çatışma konusu oldu, defalarca el değiştirdi. Bu konuda büyük tarihçi Rene Grousset’in “Ermenilerin Tarihi” adlı akademik eserine bakılabilir.
Jonathan Shepard, muhteşem “The Byzantine Empire” adlı akademik yayınında Bizans’ın Amid şehrinin haritasını verir. Bugünkü Diyarbakır’ın yerindedir. Kürdistan ise bugünkü Van’ın çok altında, Süleymaniye civarında bir bölgedir. (s. 131)
BİN YILDAN ÖNCE
Büyük tarihçi Claude Cahen’e göre, antik Amid’de Ermenice, Süryanice ve Aramca konuşuluyordu. Bu dillerin Kürtçeyle ilgisi yoktur.
Bölgeye Müslümanların gelmesi, 7. yüzyılda Arap akınlarıyla başladı. Arap Bekir bin Vail’in kabilesi buraya hâkim olduğu için Müslümanlar bu yöreye “Diyar-ı Bekir” dediler.
Urfa’ya gelince, merhum Prof. Işın Demirkent’in “Urfa Haçlı Kontluğu” adlı mükemmel eserinde gösterdiği gibi, 11. yüzyılda bile Hıristiyan kavimler çoğunluktaydı. Haçlılar buna dayanarak Urfa Haçlı Kontluğu adıyla bir devletçik kurmuşlardı. Urfalı Ermeni Metoes’un 10. yüzyılda yazdığı “Vakayiname” Anadolu tarihinin en önemli kaynaklarından biridir.
Türk fetihleriyle Bizans’ın gerilemesi, dindaş Kürtlerin de buralara rahatça yerleşmesini kolaylaştırdı.
Yazının devamı için: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25217403.asp
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.