17 Mayıs 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara12°C

TAKVİM

Elif SÖNMEZIŞIK AYDIN

22 Temmuz 2023 Cumartesi 11:11

-Ruzname; Kelime Günlüğü’nden-

Zaman, hayatın içinden su gibi akıp giderken somutlaştıramadığımız, elle tutup gözle göremediğimiz bir olgu. Zamanı somutlaştıran iki önemli unsur var: Takvim ve saat.

İnsanlık tarihi boyunca arkaik, antik, klasik çağlarda birbirinden farklı birçok takvim kullanıldı. Küçük büyük neredeyse her medeniyetin kendi adıyla anılan bir takvimi mevcuttu.

Arkaik devirlerde kullanılıp geride bırakılmış takvimler olduğu gibi, günümüzde onlarca toplum, Miladi takvim olarak anılan ve en yaygın şekilde kullanılan ve Batı’nın en önemli medeniyet unsuru olan Hristiyani takvimden başka, çeşitli takvimler kullanıyor. Çin, Pakistan, İran, Tayland ve İsrail bunlardan birkaçı.

Küreselleşme, toplumların ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkilerini sürdürebilmesi adına Miladi takvim yaygınlaşmasını zorunlu kıldı. Kendi toplumsal yapılanmaları içinde, medeniyetlerinin bir devamı olarak kendi takvimlerini kullanmaya devam etme cengaverliğini gösteren toplumlar dahi,  uluslararası her meselede, dijitalleşmede hatta iletişimde Miladi takvime uymak mecburiyetinde kalıyor.

Türkiye, Cumhuriyet’in kuruluşundan iki yıl sonra, Miladi takvime geçti. 26 Aralık 1925'te çıkarılan 698 sayılı Kanun'la Türkiye Cumhuriyeti'nde resmî devlet takvimi olarak Miladi takvim kabul edildi. Kısa zamanda bütün tarihlendirmeler, basılı yayınlar, sözlü ve yazılı basın Miladi takvime uyarlandı.
Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/yazarlar/takvim-6975/

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.