26 Ekim 2025
  • İstanbul12°C
  • Ankara13°C
  • İzmir15°C
  • Konya13°C
  • Sakarya16°C
  • Şanlıurfa20°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep15°C

TARİHTE TÜRK ASRI: 15. VE 16. YY'DA TÜRKLER

Tarihçiler 15. ve 16. yüzyılı 'Türk Asrı' olarak adlandırılıyor. Bunun başlıca nedeni kuşkusuz Osmanlı Devleti'nin bu yüzyıllarda yaşadığı değişim.

Tarihte Türk Asrı: 15. ve 16. yy'da Türkler

05 Kasım 2015 Perşembe 14:51

Ancak 'Türk Asrı' ifadesini sadece Osmanlı Devleti ile açıklamak yeterli değil. Zira aynı dönemde, Kuzey Hindistan, İran, Mısır ve Türkistan gibi farklı coğrafyalarda farklı Türk devletleri de altın çağlarını yaşıyordu.


 

Temelleri Söğüt'teki bir Türkmen obasında atılan Osmanlı Devleti, kısa süre içinde bir cihan imparatorluğuna dönüştü. Devletin sınırları 15. ve 16. yüzyıllarda gerçekleştirilen fetihlerle hızla genişledi. 1453'te İstanbul'un fethedilmesinden sonra, bölgesinde belirleyici güç olan Osmanlı'nın sınırları 16. yüzyılın sonlarında Adriyaik kıyılarından Yemen'e kadar uzanıyordu.

Kırım Hanlığı'nın Osmanlı'ya bağlanmasıyla karadeniz bir Türk gölü haline dönüşürken, Preveze Deniz Zaferi'nin ardından Akdeniz'de de hakim güç artık Osmanlı'ydı. Kafkasya'dan İran'ın içlerine, Kuzey Afrika'dan Hint Okyanusu kıyılarına kadar uzanan geniş bir coğrafya, Osmanlılar'ın kontrolündeydi.

Değişen ve gelişen sadece sınırlar değildi. 15. ve 16. yüzyıllarda devletin idari yapısı da köklü biçimde değişti. Osmanlı payitahtında yapılan düzenlemlerle, bu geniş coğrafyayı yönetilebilir kılan eşsiz bir yapı oluşturuldu. Aynı dönemde sanatta yaşanan gelişmelerle birlikte, Türk-İslam medeniyeti altın çağını yaşadı. Ticaret yollarının kontrol altına alınması, Osmanlı Devletini dönemin en büyük ekonomik gücüne dönüştürdü. Tarihin bu evresi, pek çok tarihçi tarafından "Türk Asrı" olarak adlandırılıyor.

Ancak bu tanımlananın tek nedeni, Osmanlı'nın ihtişamı değil. Aynı dönemde, bugünkü İran ve Azerbaycan topraklarında hakim olan Safevi Devleti, Kuzey Hindistan'ı kontrol altında tutan Babürlüler, Mısır'da köle Türkmenler'in kurduğu Memlüklü Devleti, Batı Türkistan'da Şeybani Hanedanı tarafından kurulan Buhara Hanlığı ile Semerkand ve Horasan'a hakim olan Timur İmparatorluğu da hesaba katılınca, dönemin Türk devletleri bilinen dünyanın neredeyse üçte ikisine hükmediyordu.

Ancak tüm devletler arasında iyi ilişkiler olduğunu söylemek de güç. Yaşanan rekabet, bu devletleri çoğu kez savaş meydanlarında karşı karşıya getirdi. Kendi aralarındaki savaşlar sonucu bu devletlerden bazıları tarihe karıştı. Savaşlardan zaferle ayrılanlarsa ağır yaralar aldı.

Sınırlar hızla genişledi

On beşinci ve on altıncı yüzyılın Türk asrı olarak nitelendirilmesinde, sınırların hızla genişlemesi önemli bir etken. Ankara Savaşı'nda Timur karşısında alınan yenilgiyle dağılma noktasına gelen bir Osmanlı Devleti, kısa sürede toparlandı ve bir asır sonra Viyana kapılarına dayandı. O tarihsel süreci kısaca özetleyelim. Türk asrı olarak bilinen 15. ve 16. yüzyıl, aslında Osmanlı devleti için pek de iyi başlamamıştı.

Yıldırım Bayezid'in Ankara Savaşı'nda Timur'a karşı aldığı mağlubiyetin ardından devlet yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya geldi. Şehzadeler arasındaki taht mücadelesiyle geçen 13 yıllık fetret devri, Çelebi Mehmet'in hükümdar olmasıyla son buldu. Dağılma tehlikesini atlatan Osmanlı Devleti hızla toparlandı ve II. Murat Han döneminde Balkanlar'daki hakimiyetini pekiştirdi. Varna ve Kosova'da üst üste kazanılan zaferlerin ardından, Osmanlı yüzünü yeniden Bizans'a çevirdi.

Devamı: http://www.dunyabizim.com/Manset/22044/tarihte-turk-asri-15-ve-16-yyda-turkler-video.html

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.