- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
29 Ekim 2025- İstanbul12°C▼
- Ankara12°C
- İzmir16°C
- Konya12°C
- Sakarya14°C
- Şanlıurfa19°C
- Trabzon19°C
- Gaziantep14°C
TDK’NİN ŞİFRESİ - 1

C.Yakup ŞİMŞEK
(TDK'den Bir Düzine Hata - 28)
Hayatımızın Şifresi
Son günlerde amme efkârımız YGS’ye dair “şifre” iddialarıyla çalkalanıyor.
Bu kelime aslında son yıllarda hayatımızdaki yerini sürekli genişletiyor: Artık “şifre” siz ne alışveriş var ne başka bir iş… Her türlü banka hesap ve kartında şifre, İnternet dünyasında şifre; kilitte, çantada, kasada, kapıda, bilgisayarda, telefonda, TV’de hep şifre… Aklımızda tutamayacağımız kadar çok… Öyle ki bazılarını unutuyoruz; bu yüzden sık sık işimiz aksıyor, canımız sıkılıyor. Gizli olması şart olduğundan sağa sola da not edemiyoruz.
Ama biliyoruz ki üç beş şifre her an bizimle beraber; bilhassa gizli işlerimizde… Zaten “şifre” nin kendisi gizli…
Bir sır gibi…
Bir insana ait şifre başkaları tarafından öğrenilirse artık şifre olmaktan çıkar, yerini başka bir şifreye bırakır. Bazen bir şifre çözülür; milyonlarca liralık bir hesap boşalır, sahibi perişan olur. Bazen bir kanser türünün gen şifresi çözülür, donmuş gözler duygulanıp yaşarır, solmuş yüreklerde ümitler yeşerir.
Dilimizin Şifresi
Hayatımıza bu denli karışan “şifre” kelimesi kendisinden türeyen sözlerle de dilimizden düşmüyor:
şifreci, şifrecilik, şifreleme, şifrelemek, şifrelenme, şifrelenmek, şifreletme, şifreletmek, şifreli, şifresiz...
Halk arasında “şive, şiveli” kelimelerini “şifre, şifreli” şeklinde telaffuz edenler de var.
Tahminimizce “şifre” kelimesi Türkçemizde “şifreli telgraf” ile kullanılmaya başlamıştır. Ne zaman? Bunu tahmin etmek için birkaç tarih verelim: Osmanlı’da Posta Nezareti 1840’ta, Telgraf Müdürlüğü ise 1855’te kurulmuş. 1871’de ise Posta Nazırlığı ile Telgraf Müdürlüğü birleştirilmiş. Demek ki “şifre” nin Türkçedeki mazisi aşağı yukarı bir buçuk asrı buluyor.
Sevan Nişanyan’ın tespitine göre “şifre” Fransızca “chiffrer: rakamlaştırmak, bir yazıyı anlaşılmaması için kodlayarak yazmak” kelimesinden gelmiştir ve Türkçede ilk olarak 1892’de kullanılmıştır. Aynı araştırmacı “şifre” nin aslen Arapça “sıfr → sıfır” olduğunu da kaydeder. Şemseddîn Sâmi de kelimenin aslen Arapça olduğunu yazmıştır.
Onun tarafından hazırlanan ve Rumi 1317 (M. 1901-1902) senesinde basılmış olan Kaamûs-ı Türkî’de “şifre, şifreli” maddeleri art arda ve şu izahlarıyla yer alır:
Şifre [is. Fr. chiffre’den, o da Ar. “cifr” den] Kimse anlamayacak sûretde mahremâne telgraf çekmekde müsta’mel rakamdan ibâret rumûz usûlü: şifre ile telgraf çekmek;
Şifreyi açmak = halletmek:
Şifre miftâhı = rumûz ittihâz olunan rakamların hangi hurûfa mukabil kullanıldığını mübeyyin cedvel ki onunla şifre hallolunur:
Şifre kalemi = Hâriciyye nezâretinde ve sâir devâir-i resmiyyede sefâretlerden ve diğer yerlerden gelen şifreli telgrafnâmelerin halline ve çekilecek telgrafları şifreye çevirmeğe mahsûs kalem.
Şifreli [s.] şifre ile ya’nî rumûz ittihâz olunan rakamlarla çekilmiş (telgrafnâme).
Şemseddîn Sâmi’nin açıklamalarından da anlaşılacağı üzere “şifre” kelimesi dilimize telgrafla girmiştir.
(Devam edecek.)
12.04.2011
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.