- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara18°C
- İzmir22°C
- Konya19°C
- Sakarya19°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep24°C
TEKKELER NİYE KAPATILDI?
Ele alınan konularla adeta İslâm medeniyetinin temel dinamikleri yeniden hatırlatılan, detaylı araştırmalar sonucu hazırlanan dosya konularıyla birlikte tasarımıyla da dikkat çeken tasavvuf dergisi Yeni Dünya'nın, doyurucu bir çizgide yayımı sürdürülüyor.

TEKKELER AH TEKKELER
Usta öykücü Rasim Özdenören ise, Yeni Dünya dergisindeki yazılarına devam ediyor. Tekkeler, Ah Tekkeler! başlıklı yazısında Özdenören; "Tekkeler birer eğitim yuvası olduğu gibi, toplumsal dayanışmanın da merkezinde bulunan kuruluşlardı" diyerek bu kurumların köklü ve asil işlevini bir kez daha hatırlatıyor. Tekke ve tasavvuf kültürünün önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Mustafa Kara'nın yazısı, her okur için bir kılavuz makale niteliğinde. İslâm Medeniyetinin Tekkesine Giriş başlıklı yazı, tekke hayatının, kültürünün ana ilkelerini sıralıyor. Kara, tekke eğitiminin özelliklerini şu başlıklarla belirtiyor: Tekke Eğitimi Zorunlu Değildir, Belli Bir Yaş Sınırı Yoktur, Mürşid Gereklidir, Mürşidi Aramak Bulmak Gerekir, Birebir Eğitimdir, Mürşidler Arasında Mürid Alışverişi Vardır, Teslimiyetçi Bir Eğitimdir, Süresi Belli Değildir, Yatılı ve Gündüzlüdür, Özel Bir Mekân Gereklidir. Bu özellikler günümüz eğitim anlayışı ve hayatıyla kıyas edildiğinde, tekkelerin, kaç yüz yıl öncesinden çok sistemli bir eğitim hayatını teşekkül ettirdiği görülecektir.
TEKKELER KAPATILDI ZİKİR DEVAM EDİYOR
Tekkelerin restorasyonu konusunda önemli çalışmalara imza atan, bu hayatın merkezinde bulunan Mehmed Safiyyüddin Erhan ise, kendisiyle yapılan söyleşide: "Hakikatte bütün kâinatın bir semahane ve başta insan ve bütün mevcudatın zâkir olarak takdir edilip yaratıldığını idrak ettiğimizde, taştan topraktan ağaçtan yapılmış mekânların sureta seddolmasının, insan-ı kâmilin kalbi pâkinde hiç durmadan cereyan eden zikrullahın inkıtaına asla sebep olmayacağı da bilinen bir gerçektir" diyerek, zahiren tekkelerin seddelonduğunu ama zikrullahın kalplerde kesintiye uğramayacağını ifade ediyor. Doç. Dr. Hülya Küçük ise yazısında, Millî Mücadele'ye girişin kapısı olan Özbekler Tekkesi'ni anlatıyor. Son yılların önemli araştırmacılarından Mustafa Özdamar ise, çok önemli bir yazı ile dergiye katkı sağlıyor. Tekkeler Tedavi Merkezidir başlıklı yazıda çok nazik ifadelerle Özdamar bir meseleyi özetliyor: "Siyaset icabı, devrin içerisindeki tersinden ve düzünden gelişmeler doğrultusunda tekkeler ve zaviyeler kapatılınca o insanlar da bir takım ağırlıklar karşısında fitne çıkmasın diye kenara çekilmişler ama boş durmuyorlar" diyor. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Tosun ise çok farklı bir konuya değiniyor; tekkelerdeki yemek kültürünü anlatıyor. Özellikle yemek adabının vurgulandığı bölümlerde dervişlerin yemek pişirme esaslarını şöyle belirtiyor: "Derviş, yemeği pişirirken abdestli olmalı, zikri bırakmamalı. Kazandan kâseye dökeceği zaman besmele çekmeli. Sofrayı sol koltuğu altında, tuzluğu sol elinde ve kâseyi sağ elinde tutarak getirmeli." Restorasyonundan sonra Safa Vakfı tarafından amacına uygun biçimde kullanılmaya başlanan Elif Efendi Tekkesi Osman Alperen tarafından anlatılıyor.
İBRAHİM TENEKECİ: ALLAH'IM BANA İLHAM VER
Dört yıl aradan sonra Kimsenin Kalbi isimli şiir kitabını yayımlayan İbrahim Tenekeci ile Yeni Dünya dergisinin bu sayısında, Popüler Olmak Bana Korkunç Geliyor başlıklı bir söyleşi yer alıyor. Şair İbrahim Tenekeci ile hayat, edebiyat ve şiirleri üzerine gerçekleşen söyleşi, İtibar edebiyat ve fikriyat dergisini de gündeme taşıyor. "Sadece şiire sözüm geçiyor" diyen bir şair olarak bundan sonra şiirle ilişkiniz nasıl olacak? sorusuna Tenekeci şöyle cevap veriyor: "Her gün, 'Allah'ım, beni her iki cihanda da mahcup etme' diye dua ederim. Şiirle ilişkim bunun devamıdır: Allah'ım, bana ilim, irfan ve ilham ver." Yeni Dünya dergisinin, Mayıs sayısında tekkeler konusunun yanında, Mahmut Bıyıklı'nın Ben Bu Umrede Hayretler Gördüm, Zeki Bulduk'un Hayrı ve Sabrı Tavsiye Eden Eğitim, Mehmet Ali Bulut'un Ne Yediğimizi Biliyor musunuz?, Nidayi Sevim'in Yer Gök Medeniyet, Bilal Kemikli'nin Yunus'un Gönlüne Tercüman Olmak başlıklı yazıları da yer alıyor.
26.05.2012 Milli Gazete- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.