- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
TEVFİK İLERİ: 'SİZE MAL MÜLK DEĞİL, ŞEREFLİ BİR İSİM BIRAKABİLDİM'
20 Mart 2018 Salı 14:09
''İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nün açılışında o vardı. Din derslerinin ilkokul müfredatına alınmasının, yirmi yıl aranın ardından imam-hatiplerin tekrar açılmasının altında hep onun imzası vardı. Köy Enstitüleri’ni Öğretmen Okulları’yla birleştiren cesur milli eğitimciydi. Hatipliği parmak ısırtacak cinstendi. İdealistti. Memleket aşkını hep hisseden, hissettiren bir kişilikti.'' Prof. Dr. Ali Köse'nin Diyanet dergisinde Tevfik İleri'yi anlattığı yazısını alıntılıyoruz.
Sabahleyin gazeteleri okurken, aleyhinde haber göremeyince eşi Vasfiye Hanım’a böyle seslenirmiş Tevfik İleri: “Demek ki, dün milletimiz için hayırlı bir iş yapmamışız Vasfiye Hanım!” Menderes’in Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’ydi o. 27 Mayıssabahı darbecilere ilk meydan okuyan mebustu.
Askerler Demokrat Partili mebusları Harp Okulu’na götürüp tıkmışlar. Burası bombalanacak diye de bir şayia çıkarmışlar. Herkes paniklemiş. Ama o bir köşeye çekilip namaza durmuş. Bir albay gelip bağırmaya başlamış, “Tevfik İleri nerede?” diye. Namazda yakalamış onu. Hem kıyamda hem rükûda hem secdede tekmelemiş. Selam verince yakasına yapışıp, “Ben senin belalınım, seni öldüreceğim.” demiş. Ama aynı sertlikle cevabını almış: “Asıl bela, kendisini bela olarak gönderenin kim olduğunu bilmemektir.”
Evladının defnini bile vatan sevgisine bağladı
Yüksek Mühendis Mektebi’nde başladı Tevfik İleri’nin siyasi hayatı. Aksiyon adamı olacağı daha o yıllarda belliydi. MTTB başkanlığı yaptı. 1930 yılında Razgrad’da Türk mezarlığını tahrip eden Bulgarları protesto mitingleri düzenledi. Karayolları kontrol mühendisliğinden Nâfia (Gelirler) Müdürlüğüne birçok görev ifa etti. Erzurum’dan Çanakkale’ye, Samsun’dan Ankara’ya birçok şehirde bulundu. 1938’de Erzurum’da ölen 32 günlük çocuğunu toprağa verirken şöyle demişti: “…ve nihayet her yurt köşesi gibi kalbimizle bağlı olduğumuz Erzurum’a, şimdi canımızla da bağlanmış olduk…” Evladının defnini bile vatan sevgisine bağlayan, tevekkülü vatan toprağıyla buluşturan bir aşk bu.
Onun ve arkadaşlarının vatan aşkı 14 Mayıs 1950’de Demokrat Parti’yle iktidara kavuştu. Samsun mebusu oldu. 10 yıl sürecek vekillik döneminde Ulaştırma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı, Devlet Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı yaptı. Hep icracı görevler üstlendi. Ama en önemlisi, o, Menderes’in Milli Eğitim Bakanı’ydı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.