- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
 01 Kasım 2025
01 Kasım 2025- İstanbul13°C▼
- Ankara8°C
- İzmir16°C
- Konya9°C
- Sakarya11°C
- Şanlıurfa16°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep10°C
TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ ŞUBELERİ KAYSERİ’DE BULUŞTU
Türkiye Yazarlar Birliği 1. Şubeler Buluşması Kayseri’de gerçekleşti. Yazarlar Birliğinin ilk kez düzenlediği toplantıda birliğin sorunları tartışıldı, gelecekle ilgili görüşler dile getirildi.

Gönüllülük  esasına bağlı bir kuruluş olan TYB’nin, kuruluş yılarındaki  amaçlarından birinin de genel geçer yazar tanımını değiştirmek olduğunu  belirten Doğan, bizler, milletimizin değerlerinden habersiz, hatta bu  değerlere tepeden bakmayı iş edinen insanların oluşturduğu fiilî yazar  tanımını değiştirmek istedik ve bu tanımı değiştirdik dedi.
TYB  devletin, herhangi bir partinin, herhangi bir cemaatin kuruluşu  değildir. Bütünüyle bağımsız bir kuruluştur. Bizim herkesle  oluşturacağımız müşterek zeminimiz değerlerimize bağlılıktır dedi. Bu  yıl, TYB yıllığının 25.sinin çıktığını belirten Doğan, yıllığın  alanındaki en istikrarlı yıllık olduğunu söyledi. Biz bu yıllığı  çıkarmaya başladığımızda piyasada pek çok yıllık vardı, şimdi hiçbiri  yok; ama TYB’nin yıllığı bir gelenek oluşturacak tarzda çıkmaya devam  ediyor.
Yılın yazarları değerlendirmemiz 30. yılına yaklaştı. Biz  bu değerlendirmelerle Türkiye’ye pek çok değer sunduk. Mevcut  ödüllendirme sisteminin dışında yeni bir yol açtık ve bugüne kadar 500  kadar ismi listemize aldık. Türkiye’nin gerçek değerlerini ödüllendirmek  için attığımız adımlar, halkın ilgisini çekti, takdirini kazandı. 
“Eğer  TYB’nin faaliyetlerini yok saysak, TYB’nin değeri daha iyi anlaşılır”  diyen Doğan, sadece yıllık faaliyeti, yılın yazarlarını ödüllendirme  faaliyetinin bile tek başlarına büyük öneme sahip olduğunu söyledi.  “Herkes, meselâ Varlık yıllığına bakarak hiza tutardı, ama biz bu hiza  tutma eğilimini değiştirdik” diyen Doğan, aynı şekilde, ödül sistemi ile  de mevcut yapıyı değiştirmeye yönelindiğini belirtti. Ödül  sistemimizde, ödül vereceğimiz yazar veya şairin bizim gibi düşünmesi  şartı yoktur, diyen Doğan, TYB’den başka bu özelliğe sahip ikinci bir  kuruluş bulunmadığını söyledi.
Aynı şekilde, bu millete büyük  hizmetleri bulunmuş yazarlarımızı yaşatmak için elimizden gelen gayreti  gösteriyoruz diyen Doğan, TYB’nin düzenlediği ilk toplantının Mehmet  Âkif’le ilgili olduğunu söyledi. Kuruluşumuzdan beri aksatmadan  sürdürdüğümüz Âkif toplantıları büyüyerek kendi başına bir faaliyet  hâline gelmiştir. Bu toplantılar TYB’nin kimliğini oluşturan toplantılar  olmuştur diyen Doğan, aynı şekilde birçok geçmiş büyük yazarın TYB  tarafından anıldığını söyledi.
Biz, egemen çevrelerin merkez  olmaktan çıkardıkları bir düşüncenin temsilcileriyiz diyen Doğan,  İslâm’ın Cumhuriyet’ten sonra merkezden itildi diyerek, biz şimdi tekrar  merkez olmak istiyoruz, merkezde durmak isteyen bir düşüncenin  temsilcileriyiz dedi. Hatta bunun için TYB’yi Ankara’da, Ankara’nın  merkezi olan Kızılay’da kurduklarını söyledi.
1991’de TYB’yi  desteklemek için TYB Vakfını kurduklarını belirten Doğan, vakfın hiçbir  zaman ön planda görünmediğini, vakıf olarak yapılan faaliyetlere bile  TYB imzası attıklarını söyledi.
1992’de Türkçenin Uluslar arası  Şiir Şölenlerini başlattıklarını belirten Doğan, bu faaliyetlerinin  Türkiye’yi ve Türkçeyi uluslar arası planda temsil eden çok önemli ve  kendine mahsus bir faaliyet olduğunu söyledi. Bu şekilde dünyayı dolaşan  başka bir faaliyet bulunmadığını söyleyen Doğan, en son Üsküp’te  gerçekleştirilen şölenin bu yıl Bakü’de yapılacağını belirtti.
Şubeleşme  faaliyetleri hakkında bilgi verdikten sonra üye kayıt ölçüleri hakkında  dinleyicileri bilgilendiren Doğan, yaklaşık olarak başvurularının  dörtte birini ancak üye kaydettiklerini belirtti.
Geçen yıl,  TYB’nin tarihini yazma işine giriştiklerini, bu kitap tamamlandığında  TYB’nin 30 yıllık geçmişinin somut olarak ortaya konacağını belirten  Doğan, TYB tarihini anlatan kitaba, Kalemin Tarihine Derkenar adını  verdiklerini söyledi.30. yılın faaliyet açısından dolu dolu  geçtiğini,  bu yılın önemine uygun kutlamalar yapıldığını söyleyen Doğan, yıllık ve  bülten yayınlarının aksamaması gerektiğini, ekim ayından itibaren bir  faaliyet programı yapılmasının gerekli olduğunu söyledi.
Şubelerle  uyum açısından, genel merkezin gerçekleştirdiği bir faaliyetin  şubelerce de tekrarlanmasının o faaliyeti daha dikkate değer hâle  getirdiğini söyleyen Doğan, meselâ biz Ahmet Hâşim’i anıyoruz, bir  şubemiz veya birkaç şubemiz daha Hâşim’i andığında bu faaliyet daha  etkili oluyor dedi.
Dış ülkelerle ilişkilere de değinen Doğan,  dış ülkelerin yazarlar birliği kuruluşlarıyla ilişkilerin  güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Şube yönetimleri  toplantılarının bundan sonra da devam ettirilmesi gerektiğini söyleyerek  sözlerini tamamlayan Doğan, bu başlangıcın hayırlı olması temennisiyle  kürsüden indi.
Mehmet Doğan’dan sonra söz alan, İzmir şubesi  başkanı Harun Özdemir, değişik illerin başkanlarıyla, şubeler arası  entegrasyon konusundaki düşüncelerini paylaştı. İzmir en son kurulduğu  için en genç şube diyerek sözlerine başlayan Özdemir, şubeler olarak  büro faaliyetlerine gereken önemin verilmediğini söyledi.
Şubenin  düzgün işlemesi için bir mali müşavirle ve bir muhasebeciyle  anlaştığını, böylece resmi evrak atlanmadığını, bütün işlemleri düzgün  bir şekilde takip ettiklerini, bunun bütün şubelerce yapılması  gerektiğini söyledi. Resmî denetimlerden yüzümüzün akıyla çıkabilmemiz  için defterlerin düzgün tutulmasının önemi üzerinde duran Özdemir,  defterler sağlam olursa dernekçiliğini çok kolay olduğunu söyledi.  Teknik olarak, muhasebe ve yazışmaların düzgün tutulmasının diğer  işlerin düzgünlüğüne de yansıyacağını söyledi.
İzmir’de her hafta  sonu bir faaliyet gerçekleştirdiklerini söyleyen Özdemir, boş geçen  haftamız yok dedi. Çünkü bir yerde devamlılık varsa, hem bir çevre daha  kolay oluşturulur, hem de kimi isteseniz, kimi arasınız gelir dedi. Ama  aynı şekilde yapılan faaliyetlerin şubelerce kayıt altına alınması  gerektiğini söyledi. Her şubenin faaliyetlerini kayıt altına alarak  fotoğraflayarak genel merkeze aktarmasını ve burada bir haber ve  faaliyetler havuzu oluşturulmasını isteyen Özdemir, böylelikle  faaliyetlerin şubeler arasında paylaşılabileceğini söyledi. 
Şubeler  olarak tanınmamış yazarlara önem verilmesi gerektiğini söyleyen  Özdemir, böylece bu yazarların hem kendilerini tanıtmalarına imkan  sağlamış oluruz, hem de yeni değerler sunmuş oluruz dedi. Şubelerin  internette web sayfaları oluşturmaları gerektiğini belirten Özdemir,  böylece faaliyetlerin herkes tarafından izlenebileceğini söyledi.
Eğitim  ve kültür faaliyetlerine büyük önem verilmesi gerektiğini söyleyen  Özdemir, eğitim ve kültür faaliyetlerinin geleceğin üniversiteleri  olacağını söyledi. Bu çerçevede, TYB’nin bir kültür sanat üniversitesi  kurması gerektiğini söyledi. TYB diğer sivil toplum kuruluşlarıyla ortak  faaliyetler yapmalıdır diyen Özdemir, bunun insanlarla ilişkilerimizi  iyileştireceğini ve bizleri birbirimize yaklaştıracağını söyledi.  Üstelik sadece insanları birbirine yaklaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda  ortamı da canlandırıyor, dedi. 
Daha sonra söz alan Kayseri şube  başkanı Hüseyin Türkmen, taşradaki kültür potansiyelinin  canlandırılmasında TYB şubelerinin daha etkin roller alabileceğini  söyledi.
Kayseri’de bir şehir ansiklopedisi hazırlandığını, bu  çalışmanın iyi bir çalışma olduğunu, diğer şube başkanlarının da  bulundukları şehirlerde böyle çalışmalar yapabileceklerini belirtti.
Divan  başkanı Rıdvan Canım, yapılan konuşmaları özetledikten sonra birinci  oturumu bitirdi. TYB’nin kuruluş amaçlarına bağlı bir şekilde  faaliyetlerini devam ettirilmesinin önemine dikkat çeken Canım, TYB’nin  faaliyetleri çerçevesinde Yazar Okulu çalışmasının ve Mesnevi  Okumaları’nın unutulmaması gerektiğini söyledi.
Müzakere  bölümünde, TYB genel merkeziyle şubelerin gerçekleştirdikleri  faaliyetler bağlamında senkronize olmalarının söz konusu faaliyeti daha  da güçlendireceğinde görüş birliğine varıldı.
İzmir şube başkanı  kuruluş sürecindeki zorluklarını paylaşarak, bu toplantıların yıllık  değil üçer aylık veya altışar aylık periyotlarla tekrarlanması  gerektiğini söyledi.
Şubelerin yerel yöneticilerle işbirliklerini  geliştirmelerinin önemine dikkat çekildi.
Kayseri şube başkanı,  Çanakkale ve Sarıkamış gibi kültür gezileri yapılması gerektiğini  söyledi. TYB’nin böyle organizasyonlar yapmasının önemini anlattı.
İkinci  oturum öğleden sonra 14’te başladı. TYB Vakfı Başkan yardımcısı Ahmet  Fidan, “Proje hazırlanması ve Finansman Temini” konulu konuşmasını  yaptı.
İnsanımızın sivil toplum kuruluşlarına karşı ilgisiz  olduğunu söyleyen Fidan, bunun arkasında insanımızın başını belaya  sokmaktan korkmasının bulunduğunu söyledi. Resmî politikanın her şeyi  kontrol eden bir devlet anlayışına dayandığını söyleyen Fidan, devlet  her şeyi elinde toplamış, sivil toplum kuruluşlarını da kendi kurmuş,   bunun dışına çıkanlara da devlet kötü gözle bakmış dedi. Sivil toplum  kuruluşlarının en büyük darbeyi darbeler döneminde yediğini söyleyen  Fidan, bu dönemlerde, sivil toplum kuruluşlarına üye olan insanlara  suçlu gözüyle bakılmış, böyle olunca insanlar da sivil toplum  kuruluşlarına şüpheyle bakıyor dedi.
Böylesi kuruluşların önüne  ülkemizde başka ülkelerde görülmeyecek şekilde ağır bürokratik engeller  çıkartıldığını anlatan Fidan, bir sivil toplum kuruluşunun yaşaması için  mali kaynaklarının bulunması gerekliliği üzerinde durdu.
Aidatlarla  bir derneğin yaşayamayacağını söyleyen Fidan, kuruluşun kendi  kaynaklarını yaratmak için projeler hazırlaması gerektiğini söyledi.  AB’ye üyelik sürecinde AB fonlarından en az yararlanan ülke Türkiye’dir  dedi. Çünkü proje hazırlamayı bilmiyoruz diyen Fidan, düzgün bir  projenin nasıl hazırlanacağı konusunda dinleyicileri bilgilendirdi.
Hazırlanan  projenin dışına taşılmamasının önemine dikkat çeken Fidan, TYB bugüne  değin teklif ettiği projelerin hepsini yüzünün akıyla gerçekleştirmiştir  dedi.
Hazırlanan projelerin aynı zamanda TYB’ye, şubelerimize fayda  sağlayacak projeler olması gerektiğini söyleyen Fidan, buna örnek olarak  Yazar Okulu projesini gösterdi.
Her proje öncesinde istişarenin  önemini hatırlatan Fidan, akıl akıldan üstündür, danıştıkça yeni  ufuklara açılmak mümkündür, dedi.
TYB’nin gerçekleştirdiği  projeler sayesinde tek başına ayakta duran bir kuruluş olduğunu söyleyen  Fidan, ilk defa düzenlenen şubeler arası toplantının kurumsallaşması  temennisiyle sözlerini tamamladı.
Üçüncü oturumda, Mali Sekreter  Ahmet Şenol, “Merkez ve Taşra Teşkilatında Aidatlar” konulu konuşmasını  yaptı.Üye aidatlarının toplanmasını en büyük sorunlardan birisi olarak  gösteren  Şenol, üç ay üst üste aidatını ödemeyen üyelikten çıkarılır  ama bu pek uygulanmıyor dedi.
Birinci önceliğin, geçmiş yıllara  dönük gecikmiş ödemelerin toplanmasına verilmesi gerektiğini söyleyen  Şenol, geçmiş borçları kapatmak için sembolik rakamlar istenebilir dedi.  
Üye aidatı toplamanın önemli bir iş olduğunu söyleyen Şenol, para  verirlerse sahiplenirler dedi. Şenol, şubelerin üçer aylık geçici  bilançolarının genel merkeze gönderilmesini istedi.
Şube içinde her  şeyden önce şubenin hesabını kitabını şube başkanı bilmeli diyen Şenol,  muhasebeci bilsin ama sorulduğunda şube başkanı muhasebeciye sormadan  bilsin o konuyu dedi.
Aynı şekilde şubeler genel merkeze üçer  aylık bağış raporları da göndermelidir diyen Şenol, yüz kızartıcı  olmayan her gelirin bağış olarak kabul edilebileceğini söyledi. Şube  başkanlarının yardım etmeye muktedir insanlarla tanışmasının önemine  dikkat çeken Şenol, bizim insanların ayağına giderek kendimizi  anlatmamız gerekir dedi. Kimse bizim ayağımıza gelmez, biz gidip  anlatacağız dedi.
TYB şubelerinin şehir kültürüne önem vermeleri  gerektiğini söyleyen Şenol, şehirlerimizde yaşayan kültüre sahip  çıkılmasını, bunun için şehirle ilgili müzeler kurulmasını, yerel  yöneticilerle bu konuda işbirliğine gidilmesini istedi. Ayrıca, TYB’nin  genel merkezin bulunduğu Ankara’da bir misafirhane açması gerektiğini  söyleyen Şenol, bunun gerekliliğini uzun uzun anlatmaya gerek yok dedi.
Daha   sonra Kayseri başkanı Hüseyin Türkmen, Urfa şube başkanı İbrahim Erdem  Emiroğlu, Gaziantep şube başkanı Hanifi Akın, Sakarya şubesi adına  oturumlara katılan Rüstem Budak, Erzurum şubesi başkanı Rıdvan Canım  şubeleri ve oturumda tartışılan sorunlar üzerine söz alarak görüş ve  kanaatlerini dinleyicilerle paylaştılar.
Son olarak kürsüye gelen  başkan İbrahim Ulvi Yavuz, yapılan konuşmalara ve tartışmalara teşekkür  etti. Oturumlarda dile getirilen bütün görüşlerin kayıt altına  alındığını ve gereğinin yapılacağını söyledi. İbrahim Ulvi Yavuz’un  kapanış konuşmasından sonra Türkiye Yazarlar Birliği 1. Şubeler  Buluşmasının toplantı kısmı tamamlandı.
Osman Özbahçe
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.