09 Mayıs 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara9°C

TÜRKİYE'NİN BATI'YLA İMTİHANI: KÜLTÜREL İNKÂRDAN KÜLTÜREL İNTİHARA SAVRULMASI

Küresel sistem Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra, Türkiye’yi hedef tahtasına yatırdı. Türkiye'nin Kıbrıs'a çıkarma yapması, Türkiye-Batı ittifakı ilişkilerinde kırılma noktası oldu.

Türkiye'nin Batı'yla imtihanı: Kültürel inkârdan kültürel intihara savrulması

06 Ocak 2021 Çarşamba 13:46

Bir diğer önemli hadise, rahmetli Erbakan'ın 1996'da, Erdoğan'ınsa 2003'ün başında başbakan olmalarıydı. Özal dönemi, Erbakan ve Erdoğan'ı hazırlayan ara bir dönemdi. Sistem, Erbakan'a kan kusturdu, darbeyle uzaklaştırdı Hoca’yı. Hoca, yüzyılın en büyük projesi D-8'i kurdu ve gönderildi. Erdoğan, Türkiye’nin ufkunu medeniyet coğrafyasına yaydı. Türkiye’nin bir istiklâl ve istikbâl mücadelesi verdiğini ilan etti. Küresel sistem, önce 17-25 Aralık örtük darbesiyle, sonra da 15 Temmuz açık darbe ve işgal girişimiyle içerdeki FETÖ şebekesini kullanarak cevap verdi. Bunun cevabını Fırat Kalkanı'yla aldı: Fırat Kalkanı, bizim istiklal ve istikbal mücadelemizde dönüm noktasıdır.
Gerçek Hayat'ın önceki sayısındaki yazımda, Türklerin Batı'yla iki bin yıllık imtihanının fırtınalı hikâyesini yazmaya başlamıştım. Batılılaşma sürecine kadarki ilişkilerimizi ayrıntılı olarak tartışmıştım o yazıda.
 
Şimdi Tanzimat ve Cumhuriyet süreçleriyle, Batı'yla girdiğimiz ilişkiyi mercek altına alma vakti geldi.
 
Bizim Müslüman olduktan sonra Batı'yla kurduğumuz ilişkilerimizin tarihi yaklaşık bin yılllıktır, köklüdür; hem Batı’ya hem de zamanla bize kök söktürmüştür.
 
Müslüman olduktan sonra Batı'yla kurduğumuz ilişkileri en iyi estetiğin terimleriyle resmedebiliriz.
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.