03 Mayıs 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara17°C

TYB İSTANBUL’DA KUDÜS NÖBETİ DEVAM EDİYOR!

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi tarafından sürdürülen Kudüs Nöbeti Yazar şair sanatçı siyasetçi ve akademisyenlerin katılımıyla devam ediyor.

TYB İstanbul’da Kudüs Nöbeti Devam Ediyor!

21 Mayıs 2021 Cuma 11:10

"Batı âleminin Türkiye'ye ve İslam'a bakışı sanıldığından çok daha insafsız ve zalimanedir. Fırsatı, ganimet bilirler diyen  Yazar Hayati İnanç, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen "Kudüs Nöbeti" programına katıldı.

TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın yönettiği program, şubenin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı. İnanç, İslam tarihi boyunca Kudüs'ün Müslümanların birliğini sağlayan önemli bir mekân olduğuna dikkati çekerek, vefatına kadar Kudüs'ü terk etmeyerek Mescid-i Aksa'daki nöbetini sürdüren Osmanlı askeri Iğdırlı Onbaşı Hasan'ın hikayesini anlattı.

Osmanlı'nın 401 senelik Kudüs hâkimiyetinde bir tek mazlumun gözyaşının akmadığını dile getiren İnanç, şunları kaydetti:

"Şanına layık biçimde o topraklara hizmet edildi. Yavuz Sultan Selim, bu topraklar fethedildiğinde, 'Ben buraların hakimi değil, hadimiyim.' derdi. Mısır'ın fethinden sonra İstanbul'a döndüğünde Topkapı Sarayı'na gece yarısından sonra gizlice girmişti. Hâlbuki gerçekleştirdiği fethin çapı çok büyüktür. Arazi 3 katına çıkmakla kalmamış Dersaadet hilafet merkezi olmuş, gerçek bir imparatorluk tesis edilmişti.

Böyle bir tevazunun sahibi Yavuz Sultan Selim'in Kudüs'te başlattığı yönetim de adalet ve merhamet esaslıydı. “İnanç, "Hakikate nasihatle seve seve gelmeyeni, musibet döve döve getirir." sözünü hatırlatarak, insanlar için mazlumlara dua etmenin bir mecburiyet olduğunu ifade etti. “Irkın bir kıymeti yok, aslolan din kardeşliğidir “Geçmişten ders alarak geleceği şekillendirmek gerektiğine vurgu yapan Hayati İnanç, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hepimize lazım olan kendimizi tanıma idrakidir. Buradaki idrakimiz ne kadar canlanırsa o kadar rahat edeceğiz. 1516'da Yavuz Sultan Selim'den 1917'de Hasan Onbaşı'ya kadar mesaj aynıydı. Ama 2021'de bu mesajı okuyacak insanımız çok değil. Gidişata fazla kaptırdık, dünyanın aldangaç olduğunu unuttuk. Benzer bir ibretli hadiseyi 1990'lı yıllarda Saraybosna'da yaşamıştık. Oradaki kardeşlerimiz bir ara içinde bulundukları toplumu hoş görmeye başlamışlar ve onlardan kız alıp vermeye başlamışlardı.

 Ama onların bu hüsnüniyeti zaaf olarak kabul edildi ve muazzam bir soykırıma uğradılar. Irkın bir kıymeti yok, aslolan din kardeşliğidir. Batı aleminin Türkiye'ye ve İslam'a bakışı sanıldığından çok daha insafsız ve zalimanedir.

 Fırsatı, ganimet bilirler. İnsanlığa hizmet etmeyi biz çok telaffuz ederiz, çok samimiyizdir. Onların insanı tarif ediş biçimini pek bilmeyiz. Sömürgecilik tarihini öğrenmek ve zorunlu dün dersleriyle yetişmek bize elzemdir. Bu hadise bize bunu tekrar hatırlatıyor."

Program izleyicilerden gelen soruların cevaplandırılmasıyla sona erdi.

 

img-20210521-wa0054.jpg

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.