- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
TYB KONYA ŞUBESİ KÜNDEKARİNİN USTASINI AĞIRLADI
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi bu hafta geleneksel sanatlarımızdan kündekarinin en önemli ustası Mevlüt Çiller’i konuk etti.

 BU SANAT KONJONKTÜREL OLARAK GÜNÜMÜZE GELDİ
Kündekarinin Emeviler döneminde başlayarak konjonktürel bir biçimde günümüze geldiğini kaydeden Çiller, “İlk kündekari çalışmaları, Emeviler döneminde camilerin kapıları ve minberlerine yapılan desenlerle başladı. Bu daha sonra Selçuklular ve Osmanlılar döneminde devam etti. Kündekari sanatının engebeli bir şekilde günümüze gelmesinin sebebi ekonomik koşullardır. Hangi dönem ekonomik durumlar müsaitse o dönem kündekari sanatı yükselmiş, hangi dönem ekonomik sıkıntı yaşandıysa düşüşe geçmiştir” diye konuştu.
 İLK KÜNDEKARİ ÇALIŞMASI SONRADAN DEĞER GÖRDÜ
Marangozluğa başladığı yıllarda bu sanata olan ilgisine karşı koyamadığını ve ilk kündekari çalışmasını Cihanbeyli’de yaptığını belirten Çiller, “1980 yılında ustamdan icazet alarak Cihanbeyli’nin Yeniceoba Kasabası, Kütükuşağı köyünde bir camiye gittim. Bu camide bir kündekari çalışması yapmak istediğimi söyledim. Tabii o dönemler Konya’da bile çok az kişi bu sanatın ismini biliyordu. Yapmak istediğim bu çalışmaya, köyün ileri gelenlerinden Hacı Ömer Kart ön ayak oldu. Yaptığım çalışmayı ilk gördüklerinde köylüler, ‘bu nedir böyle, usta bu kapı yamalı bohçaya dönmüş’ diyerek mırın kırın ettiler. Hatta Hacı Ömer Bey’den çekinmeseler, ‘al usta bu kapıyı götür, git’ diyeceklerdi. Ben köyden ayrıldıktan sonra, birkaç köylü yanıma geldi, ‘ustam hakkını helal et, biz bu sanatın kıymetini sonradan anladık’ dedi. Başta anlam veremedim. Meğer, benim bu yaptığım çalışma bazı televizyon ve gazetelerin kulağına gitmiş ve köye doluşmuşlar. İlgiden hoşlanan köylüler de bir süre sonra bu çalışma beğenmişler” şeklinde konuştu. Programın sonunda Çiller’e katılım belgesini Prof. Dr. Haşim Karpuz ve Dr. Bekir Biçer birlikte verdiler.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.