- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
UFUK COŞKUN: DİJİTAL DÜNYA VE GELENEKSEL OKUL SİSTEMİ
22 Nisan 2021 Perşembe 12:09
“İnsan kendi dünyası üzerinde eylemde bulunan bir özne olma yetisine sahiptir” der Poul Freire. İnsan aklı, okul duvarları içine hapsedildiği günden itibaren bu yetimizi kaybettik.
Peki, nasıl oldu bu?
Bilindiği gibi zorunlu eğitim kurumları, sanayi devrimiyle birlikte var olan ulus devletlerin icadıdır.
18. yüzyılda John Calvin, “çocukluğun bizzat aşılması gereken kötü bir dönem olduğunu” düşünüyordu.
Martin Luther ise “zorunlu devlet eğitimini şeytana karşı güçlü olmanın bir yolu olarak” görüyordu. Şeytanın yeryüzündeki işbirlikçilerini de Türkler olarak ilan etmişti.
1923’ten 1944’e kadar Mussolini İtalya’sında Faşizm, 1933’ten 1945’e kadar Hitler Almanya’sında Nazizm ve 1928 ile 1953 yılları asında Sovyetler Birliği’nde sosyalizm adı altında çeşitli ideolojik adlandırmalarla toplumlar dönüştürülmeye çalışıldı. Bu dönüşümü eğitim kurumları araçlığıyla yaptılar.
Türkiye ise zorunlu devlet eğitimi aracılığıyla yeni bir ulus meydana getirmek istedi. Dönem itibariyle bakıldığında estirilen ideolojik rüzgâr belki de bunu gerektiriyordu. Anlayacağınız eğitim, “ezenlerin ideolojik aygıtıydı.”
Devamı: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/dijital-dunya-ve-geleneksel-okul-sistemi--3924/
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.