- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
UFUK COŞKUN: ÖNCE EĞİTİM ÖNCE İNSAN
Yan yana gelip konuşabilmek, tartışabilmek hayatın en zor işi neredeyse. Sadece şu iki seçim sürecine bakmak bile kâfi. Bu denli kalitesiz bir insan malzemesine sahip oluşumuz kimseyi rahatsız etmiyor mu?
05 Haziran 2023 Pazartesi 12:51
Yetiştirilen kaliteli insanlarla bilimde, kültürde, sanatta, mimaride, siyasette ve terbiyede en üst seviyeye ulaşmak gibi ulvi bir hedefimiz olmalıydı. Bunu bir türlü yapamıyoruz.
Oysa bilgi ve birikimini ahlakla donatan bir insan, sis perdesini kaldırıp duru bir zihinle özgürleşmenin önündeki tüm engelleri yok etme gücüne sahiptir.
Ancak böyle olmuyor bizde. Ahlaki tembellik, entelektüel aptallığa yol açıyor sürekli. Kendini yenileyerek özgürleşme imkanından da yoksun bırakılıyoruz.
Anlayacağınız köle ahlakıyla eğitiliyoruz. Sorgusuz-sualsiz bir yaşamda tüm tutkularının esiri haline getirilmiş bıkkın, yorgun ve bir o kadar da itaatkar kişiliklere bürünüyoruz.
Toplum bu anlamda yorgun, agresif ve kafası bozuk insanlarla dolu.
Nietzsche, “dünyanın neye benzediğine ya da onu nasıl tanıyabileceğimize dair tüm imaları yok etmek için ideolojileri başımıza bela ettiler” der.
Herkesin bir diğerine dayattığı ve yaşam tarzı bakımından uymasını istediği ideolojiler arası çatışmalar dünyayı hepimize dar ediyor.
Modern eğitim sistemleri de işte bu çatışmayı harlandırmak ve fıtri özelliklerimizi, doğuştan getirdiğimiz kabiliyetleri, düşünme melekelerimizi köreltmek için icat edildi.
Hani şu 1896-1920 yılları arasında Carnegie ve Rockfeller vakıf binalarında tasarlanan zorunlu ve tekçi eğitim sisteminden bahsediyorum.
Bu insanlar ve kurumları beyin veya yetenek değil, sadece itaat istiyorlardı.
Matt Hern, zorunlu eğitimin dünyada ilk defa savaştan(Jena Savaşı) yenilmiş ve çaresiz kalmış bir devlet(Prusya) tarafından faaliyete geçirildiğini söyler.
John Taylor Gatto da Prusya'da uygulan eğitim sisteminin bir tür devlet sosyalizmi olduğunu yani boyun eğme ve itaatin esas olduğu bir sosyalizasyon modelinin kurumsallaştırılması olarak görüyordu.
Devamı: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/once-egitim-once-insan-8237/
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.