- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara17°C
- İzmir21°C
- Konya18°C
- Sakarya18°C
- Şanlıurfa24°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep21°C
UMRAN DERGİSİ’NİN MAYIS SAYISI ÇIKTI!
SOSYOLOJİNİN DÖNÜŞÜMÜ Düzenin Normalleşmesi, Siyasetin Değişimi ve Yeni Nesil Sosyologlar Umran dergisi Mayıs sayısında TC.

Öte yandan Cumhuriyet’in, karşılaştığı her sorunu baskı ve şiddet kullanarak bertaraf etme taktiği, sadece halkla arasını açmakla kalmadı; devletin kendisinde de bir korku paranoyası başlattı. Devletin kendi varlığı için tehdit olarak kabul ettiği hususlar çeşitlenerek arttı. Bu korku paranoyası devletin bekçiliğine soyunmuş güçlere cesaret verdi. Bu güçler, 10-15 yılda bir yönetime el koyarak devlete format atmayı neredeyse alışkanlık haline getirdiler. Ama her defasında aynı formatı veriyorlardı. Asıl sorunun biraz da programın kendisinde olabileceği hiç düşünülmedi. 80’li yıllar bu anlayışın sorgulanması gerekliliği noktasında bazı girişimlere sahne oldu. 90’lı yıllar etkisiz koalisyon hükümetleri ile geçildi. Başta ekonomi olmak üzere, açılım ve çözümler tatile girdi. Bu koalisyon hükümetlerinden “Refah-Yol” hükümeti kamuoyunda bir başarı beklentisi uyandırmıştı. Ancak bu beklenti, 28 Şubat 1997 post modern darbesiyle tam bir hayal kırıklığına dönüştü. 90’lı yıllar bu nedenle, ayağa kalkan Türkiye açısından bir “Fetret devri” olarak tarihe geçti. Bu yılların tek olumlu tarafı düşünen, konuşan ve tartışan Türkiye’nin “gelecek” hakkındaki iyimserliğini sürdürmesi olmuştu.
AKP’nin 2002 seçimlerinden çok kuvvetli bir şekilde birinci parti olarak çıkması, siyasal alanın kendi gücünü kendisine hatırlatması açısından oldukça öneme sahipti. Esasında bu süreci, medya ve bazı siyasi grupların muhafazakâr kesimi hedef alarak uygulamaya soktukları 28 Şubat darbesinin rövanşı olarak yorumlamak ta mümkündür. Çünkü 2002 seçimlerinin galibi olan AKP’nin teşkilatı büyük oranda 28 Şubat darbesinin muhatabı olan Refah Partisi kadrolarından müteşekkildi. İşte bütün bu süreçlerde sosyoloji, toplumsalın anlamlandırılması noktasında gerek devlet tarafından gerekse muhalefet tarafından başvurulan kavramsal araçları sunmuştur.
Daha geniş kitlelere ulaşabilmek ve siz değerli okurlarımızın istifadesine sunmak amacıyla güncellemeye başladığımız web sitemizi (www.umrandergisi.com) ziyaret etmeniz temennisiyle yeni sayımızda buluşmak üzere.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.