04 Kasım 2025
  • İstanbul12°C
  • Ankara5°C
  • İzmir13°C
  • Konya8°C
  • Sakarya11°C
  • Şanlıurfa17°C
  • Trabzon12°C
  • Gaziantep10°C

ÜZGÜNLÜKTEN TOPLUMSALLIĞA İBRAHİM TENEKECİ

Etki var, şairi yetiştirir, ortaya çıkarır. Etki var, kişiye şair olmadığını gösterir. İbrahim Tenekeci şiirinin etkisinde bunun ikisini de gözlemleyebiliriz. Ömer Yalçınova yazdı..

Üzgünlükten toplumsallığa İbrahim Tenekeci

tenekeci
Etki var, şairi yetiştirir, ortaya çıkarır. Etki var, kişiye şair olmadığını gösterir. İbrahim Tenekeci şiirinin etkisinde bunun ikisini de gözlemleyebiliriz. Ömer Yalçınova yazdı..
İbrahim Tenekeci, 90 Kuşağı’nın en etkili iki şairinden biri. Diğeri Hakan Arslanbenzer. Etki derken, yalnızca kendilerinin genç şairleri etkilediklerini söylemek istemiyorum. O zaman zaten etkileyici şairlerdir der geçerdik. Asıl mesele hem kendilerinden önceki şairleri, hem kendi kuşaklarını, hem de gelecek kuşakları etkilemişlerdir. Biliyoruz, bunlar çok iddialı tespitler. Fakat Türk şiirinin son on, on beş yılına baktığımız zaman; özellikle şimdilerde yetişkin diyebileceğimiz 2000 Kuşağı ve yeni kuşak şairlerin şiirlerinde bu iki şairden izler yakalayabiliriz. İstisnalar kaideyi bozmaz. Bir de şiir anlayışındaki değişime bakmak gerekir. Yine bu iki şairin, şiirleriyle, şiir üzerine yazdıklarıyla ve çıkardıkları dergilerle geniş bir yelpazeyi etkilediklerini görürüz.

Tenekeci, şiirinde hep kendi sesini ve yaklaşımını bir şekilde duyurmayı başarmıştır

Etki var, şairi yetiştirir, ortaya çıkarır. Etki var, kişiye şair olmadığını gösterir. İbrahim Tenekeci şiirinin etkisinde bunun ikisini de gözlemleyebiliriz. Bu, bazı şairlerin ortaya çıkmalarını ve kendilerini bulmalarını sağlamıştır. Bir de şu var: Tenekeci şiirinden etkilenerek şiir yazmış, kendini şair zannetmiş, hatta birkaç şiir de yayımlamış, sonra da şiiri bırakmış kişiler… Tamam, genç şair, etkilenir ve döktürmeye başlar. Fakat bir yerde ustasıyla kendi şiiri arasındaki mesafeyi fark eder. Eğer genç şair, o mesafenin içine yuvarlanırsa, şiiri biter. Ve kendisinin şair olmadığını anlar. Yok, o mesafeyi atlayıp, kendi sesine doğru koşmaya başlarsa, ortaya yeni, soluklu bir şair çıkmış demektir. İbrahim Tenekeci’nin çıkardığı dergilerde, ilk dikkatimi çeken husus bu oldu. Yani onun çevresine toplanan, ondan etkilenen gençlerin bazılarındaki parlayış, bazılarındaki geçicilik. O zaman şunu söyleyebiliriz: İbrahim Tenekeci şiiri bir yerde atlama tahtası gibidir. Gençlerin bir şekilde kendilerini denemek zorunda hissettikleri bir atlama tahtası.

 

Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/17852/uzgunlukten-toplumsalliga-ibrahim-tenekeci.html

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.