02 Mayıs 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara13°C

VEDAT BİLGİN: CHP SURİYE’DE NE İSTİYOR?

Milli İstihbarat’ın Lazkiye’de düzenlediği bir operasyonla Reyhanlı katliamını yapan şebekenin elebaşı El Muhaberat elemanını Türkiye’ye getirmesi üzerine CHP’li yöneticisinin yaptığı açıklamayı görmüşsünüzdür.

Vedat Bilgin: CHP Suriye’de ne istiyor?

17 Eylül 2018 Pazartesi 10:32

‘Türkiye Esad’la görüşseymiş, ne Reyhanlı’da bomba patlarmış ne de MİT bu operasyonu yapmak zorunda kalırmış’. Bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl bir muhalefettir? Reyhanlı’da bomba patlatıp kitlesel katliam yapanın El Muhaberat yani Esad’ın istihbarat örgütü olduğu açıkça ortaya çıktığı halde, hâlâ ‘Esad’la görüşmeyi’ meselenin ‘çözüm yolu’ olarak görmek, bunu bir ‘saplantı’ haline getirmek siyaset ya da muhalefet olabilir mi?

“CHP Türkiye’nin seçilmiş Devlet Başkanı ile görüşmeyi reddederken, Suriye’de binlerce insanın katliamının sorumlusu eli kanlı Esad’la görüşülmesini istemesi ne anlama gelmektedir? Üstelik adamlar ‘resmi siyasal haritalarında’ Hatay’ı kendi toprakları olarak gösteriyorken Atatürk’ün partisi olduğunu söyleyen CHP’nin bu BAAS/Esad tutkusunun sebebi nedir? Bir an için bu tutarsızlıkları bir tarafa koyalım. Suriye rejimi ile neyi görüşeceğiz, neyi çözeceğiz buna bakalım!”

CHP’NİN ÇIKMAZI

Birinci mesele, Suriye’de başlangıçta sadece halkın ‘kısmi bir demokratikleşme’ talebini kanla bastıran milyonlarca sivil Suriyeliyi göçe ya da ölüme gönderen bir rejimle, neler görüşülebilir? Bu rejimin bugün ülkedeki iktidarını ancak Rusya’ya, borçluyken ne demek, doğrudan ona dayanarak devam ettiriyorken ‘Esad’la görüşme önerisi’ uluslararası siyaset bakımından ‘boş bir cümledir’, içeriği olmayan bir ifadedir.

İkinci mesele, doğrudan doğruya Suriye’nin bugünüyle-yarını arasında ilişkide düğümlenmektedir. Bugün bu ülke ikiye bölünmüş durumdadır. Ülkenin bir kısmı PKK/PYD yapılanmasıyla doğrudan doğruya ABD’nin kontrolüne girmiş bulunmaktadır. ABD’nin İdlip’teki tavrı, doğrudan Fırat’ın doğusuyla ilgilidir ve İdlip’in rejimin kontrolüne girmesini aslında problem olarak görmediği, kendi statüsünün yani PKK/PYD’yi paralı askerler olarak kullanıp bu ülkenin bir bölümündeki hâkimiyetinin kabul edilmesinin pazarlığını yaptığı ortadadır. Suriye’nin bugün içinde bulunduğu durumun yarına aktarılmasını, yani ülkenin bölünmemesini kim savunuyor?

Bu ülkenin siyasal bütünlüğünü olduğu kadar, halkın farklı kesimlerinin hiç olmazsa temsil edildiği meşru bir yönetimi, terör unsurlarını dışlayan bir barışı açıkça savunan ülke Türkiye’dir. Türkiye bu yönde hem Rusya ile hem de İran’la bir ittifak içinde bu siyaseti ısrarla takip etmektedir.

Devamı: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/vedat-bilgin/chp-suriyede-ne-istiyor/haber-774173?utm=gazeteoku&utm_source=partners&utm_medium=gazeteoku.com&utm_campaign=feed

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.