- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
VEDAT BİLGİN: EKONOMİDE SORUNU KAYNAĞINDAN KURUTMAK
19 Ağustos 2019 Pazartesi 10:25
Bugünlerde neredeyse herkes toplu sözleşmeleri konuşuyor; işçi sendikalarıyla hükümet arasında varılan mutabakat, işçi kesiminde belli bir beklentiyi karşılamış olsa da memur kesimi adına yürütülen toplu sözleşmede şimdilik bir uzlaşmanın olmaması sorunun çözülmediğini göstermektedir.
Toplu sözleşme sürecinin bilhassa işçi ücretleri üzerindeki reel etkisini ayrıntılı bir biçimde değerlendirmek için ayrıca ele almak lazımdır fakat şunu görmek gerekir ki ekonomide daralma yaşanan dönemlerde, enflasyon, gelir dağılımı sorunları gibi olayların tahribatına en fazla maruz kalan emeğin korunmasında sendikaların ve toplu sözleşme mekanizmasının ayrı bir rolü bulunmaktadır.
Ekonomik sorunların aşılması için büyümenin sürdürülmesi kadar farklı toplumsal gruplar arasında ortaya çıkan gelir dağılımı sorunlarının düzeltilmesi, bilhassa emeğin yani üretim sürecinin temel aktörü olan çalışanların konumunu güçlendirecek sosyal politikaların işlevsel olması gerekmektedir. Bunlardan en önemlisi toplu pazarlığın yaratacağı uzlaşma, güven duygusu ve talep artışı yoluyla iç pazarın canlanmasıdır.
YANLIŞI GÖRMEK
Bütün bu sorunların çözülmesi, bir yandan üretimin artmasına, yatırımların devam etmesine, diğer yandan istihdam yaratan bir büyümeye ve ihracata dayalı bir ‘büyüme modeline’ geçilmesine bağlıdır. Son zamanlarda ısrarla üzerinde durmaya çalıştığım husus bu ‘yeni büyüme modeli’ konusudur. Ülkenin gelir dağılımı meselesinin de, işsizliğinin de, enflasyon konusunun da arkasında büyüme sorunları vardır.
Büyüme sorunun arkasında iki temel mesele yatmaktadır: Birincisi, uzun yıllar bir kalkınma stratejisine dayanmadan sürdürülmeye çalışılan ve daha çok IMF, Dünya Bankası rehberliğinde hazırlanan büyüme modellerini bu bağlamda ele almak gerekir. İkincisi ise, doğrudan iktisat politikalarının çarpıklığı ile ilgilidir. Ülkenin ekonomik büyüme çabaları ‘İthal İkamesi Modeli’ de dahil bu kapsamda yürütülmüş, ithalatı ikame etmesi için kurulan endüstriler daha fazla ithalat yapmayı zorunlu kılacak bir yapıda organize edilmişlerdir.
Elbette ki bu ekonomik politikanın ‘döviz fiyatları-faiz oranları-enflasyon’ arasındaki ilişkilerin döngüsünü kırma kabiliyeti bulunmadığı için hep yeniden başa dönülerek, IMF kapısı çalınıp yabancı para cinsinden borçlanma imkanı aranmak mecburiyetinde kalınmıştı.
Devamı: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/vedat-bilgin/ekonomide-sorunu-kaynagindan-kurutmak/haber-998586
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.