09 Kasım 2025
  • İstanbul16°C
  • Ankara5°C
  • İzmir15°C
  • Konya4°C
  • Sakarya11°C
  • Şanlıurfa15°C
  • Trabzon16°C
  • Gaziantep8°C

VEDAT BİLGİN'DEN: 28 ŞUBAT'TAN GERİYE KALANLAR

İnsanlar için uzun, ülkeler için kısa bir süredir 15 yıl. 1997 28 Şubat'ından günümüze, Türkiye'nin katettiği mesafeyi anlamak için darbecilerin, cuntacıların bugün ne halde olduklarına bakmak kâfidir.

Vedat Bilgin'den: 28 Şubat'tan geriye kalanlar


15 yıl sonra '28 Şubat'tan geriye ne kalmıştır' sorusuna birkaç aşamada cevap verilebilir. İlki, 28 Şubat müdahalesinin daha önceki darbe ve müdahalelerden farklı algılanmasıyla ilgilidir.1990'lı yıllarda giden ülkemizde sivil toplum demokratik bilinç, eski siyasetin sorun çözmede karşılaştığı yetersizlikler, toplumsal gelişme dinamiğinin militarizmle çeliştiği bir noktada farklı bir arayışa yol açmıştır. 
Bu yeni arayış, militarizmin bütün tabularının eleştirildiği, adeta dayandığı putların devrilmesine yol açan beklenmedik bir toplumsal meydan okumaya dönüşmüştür. 2000'li yılların başından itibaren bu toplumsal dalga hızla yükselmeye başlamış, 28 Şubat'ta yer alan unsurların, bugün Ergenekon süreci diye adlandırılan hareketlerin su yüzüne çıkmasıyla bir demokrasi dalgasına dönüşmüştür. Bu açıdan 28 Şubat, toplumsalla siyasal alan arasındaki çelişkiyi çözecek demokrasi taleplerini yükseltmiş ve devletin buna göre yeniden, bütün kurumlarıyla köklü bir dönüşüme uğramasına neden olmuştur. 
Militarizmin sonu 
İkinci cevap, militarist ideolojinin çözülmesi ve bu ideolojiyle iç içe yaşamış olan, benim tarihsel iktidar bloku diye isimlendirdiğim askerler, sivil bürokrasi, aydınlar ve büyük sermaye gruplarından oluşan zümre ve sınıfların bir kısmının antidemokratik bir çıkış yolu arayışına girmeleri, diğer bir kısmının ise artık sürecin geri döndürülemezliğini anlayarak yeni duruma eklemlenme çabalarıyla ilgilidir. 
Bugün bu kesimlerde yaşanan olaylar, hâlâ Türkiye'de zaman zaman nükseden istikrarsızlıkların temel sebeplerinden biridir. 
Cevaplardan biri de 28 Şubat'ın taşımaya çalıştığı ideolojik misyonun, yani 27 Mayıs'ta şekillenmiş olan militarizmin restorasyon çabasının başarısızlığına rağmen eski alışkanlıkla, devlet içindeki bazı kurumların ve bunların toplumsal uzantılarının bütün bu değişimi yok sayarak veya anlamayarak gerici, reaksiyoner tavırlarını sürdürme isteğinden vazgeçmemeleridir. 
Kısaca 28 Şubat sürecinin geriye bıraktıkları arasında en önemlisi, militarist ideolojinin sonunu hazırlamış olmasıdır.

27.02.2012 Bugün

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.