09 Kasım 2025
  • İstanbul19°C
  • Ankara17°C
  • İzmir19°C
  • Konya16°C
  • Sakarya21°C
  • Şanlıurfa22°C
  • Trabzon16°C
  • Gaziantep21°C

VEDAT BİLGİN'DEN: ORTADOĞU'DA DEMOKRASİ VE LAİKLİK, NE ANLAMA GELİR?

Bunun cevabı, bizim laikliğin neresinde durduğumuza bağlıdır.

Vedat Bilgin'den: Ortadoğu'da demokrasi ve laiklik, ne anlama gelir?

Laiklik değerini ve anlamını demokrasi içerisinde bulur. Türkiye'de laiklik, demokratikleşme süreciyle birlikte ancak yaşanmaya başlamıştır. Aksi durumlarda ortaya çıkabilecek tablo tahmin edilebilir. Birinci ihtimal, devletin dine müdahale etmesi, dini kendi önceliklerine göre yorumlayarak, bir başka söyleyişle deforme ederek, bir devlet dini uygulamasına yol açar.

İkinci bir ihtimal devletin dini, kendi ideolojik önceliklerine göre biçimlendirmesi yerine doğrudan doğruya kamusal alandan bütünüyle çıkarmaya çalışması uygulamalarıdır. Bu tavrın, dinin medeniyet yaratan, toplumsal hayatın birçok sürecinde görünen ya da görünmeyen fonksiyonlarını yok sayan, bir anlamda totaliter bir tavrın göstergelerinden biri olduğu bilinen bir gerçektir.

Bir ihtimal daha var, o da bütünüyle dinin, hem kamusal hem de özel alandan çıkarılmasını öngören bir ideolojik ve politik tutumdur. Bu tutumun totalitarizmin en şiddetli uygulanma imkânı bulduğu rejimlerde ortaya çıktığını söyleyebiliriz.

Tüm bu ihtimalleri dikkate aldığımızda, laiklik adı altındaki uygulamaların ilkinin, totaliter siyasal rejimlerin dine bakışlarını ortaya koyduğunu, diğerinin ise devletin özgürlükleri sınırlandıran anti-demokratik niteliğini gösteren sonuçları olduğunu görürüz. Bu sebepledir ki, laiklik tek başına uygulandığı zaman laiklik olmaktan çıkıp anti-demokratik rejimlerin özgürlükleri kısıtlama aracı ve gerekçesi haline dönüşebilmektedir.

Demokrasi ve laikliğin birlikte anılmasının değerini, bu çerçevede ele almak her şeyden önemlidir. Türkiye uzun yıllarca demokrasi olmadan laiklik uygulamasının bedelini ödemiş olan bir ülkedir. Bu maliyetin içinde sadece inanç özgürlükleri değil, bütün özgürlükleri kapsayan sorunlarla karşılaşıldığını unutmamak gerekir. Zaten aksi mümkün olamazdı. Özgürlüklerin biri olmadan diğerinin olması, ancak anti-demokratik zihin dünyasının zehabından başka bir şey olmayacaktır.

Nasıl laik olunur?

Ortadoğu'da bugün başlayan bahar rüzgârının ortaya çıktığı ülkelerin rejimlerinde, yapacağı muhtelif tesirler bulunmaktadır. Daha önce de belirttiğim gibi, sivilleşme sürecini takip edecek demokratikleşme arayışları, laiklik ve demokrasi arasındaki ilişkiyi çok iyi kavramak ve uygulamak durumundadırlar.

Bu ülkelerin bazılarında yaşayan devletçi-laisist refleksler, bizde olduğu gibi buralarda da fanatikleşip bazı direnç alanları yaratmak isteyeceklerdir. Bu direnç alanlarının yalnızca bir dünya görüşü, bir ideolojik tavır olmaktan öteye, belli bir bürokratik topluluğun, zümresel yapının iktidar alanlarını muhafaza etme girişimi olduğunu da göz ardı etmemek gerekir. İktidarı halkın katılımına açma girişimlerinin, bu yapılarla çelişeceği açıktır.

Türkiye'nin demokratikleşme süreci ilerledikçe, elde ettiği en büyük kazanım, laikliğin gerçek fonksiyonlarına kavuşması olacaktır.

19.09.2011 Bugün

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.