09 Kasım 2025
  • İstanbul16°C
  • Ankara6°C
  • İzmir14°C
  • Konya7°C
  • Sakarya12°C
  • Şanlıurfa17°C
  • Trabzon16°C
  • Gaziantep14°C

VEDAT BİLGİN'DEN: SİLAHLARI SUSTURMAK VEYA BARIŞA SAHİP ÇIKMAK

Türkiye'de yaşanan acının, dökülen kanın bunca yıl sonra devamını istemek ne anlama gelmektedir. Toplumsal barış, her şeyden önce bir vicdan meselesidir.

Vedat Bilgin'den: Silahları susturmak veya barışa sahip çıkmak


Silahlı çıkmaz

Sorunun cevabı açıktır, bir kısım insanlara siyasi bir zemin kazandırdığı gibi, terör olayları karşısında Türkiye'nin istikrarsızlaşmasından fayda umanlara, siyasal gelişmesini engellemek isteyenlere, demokrasiye doğru atılan ilk adımdan bu yana rahatsızlık duyanlara, tepki gösterenlere, devlet üzerindeki iktidarlarını kimseyle paylaşmak istemeyenlere, terör gerekçesiyle devlet içinde hukuksuz mevziler kazanmış olanlara bir şeyler kazandırmıştır. 
Kısaca içeride etnik farklılıklarını siyasete dönüştürmek isteyen bir anlayış, silah üzerinden bunu gerçekleştirmek için fırsat bulurken, geleneksel iktidar blokunun militarist dünya görüşü içerisinden bu durumu kendi konumunu restore etmek için kullananlar da boş durmamışlardır. 
Elbette ki, meselenin diğer boyutu bölgesel ve uluslaraarası ilişkilerin konjonktürüne bağlı şekillenmektedir. Yani Türkiye'nin bölge ve dünyayla olan ilişkilerinde, hem silahlı şiddet yolundan siyaset üretmek isteyenler, hem militarist unsurlar, dışarıdan gelen politik talepler tarafındanTürkiye'ye karşı oluşturulacak politikaların kolayca birer parçası haline getirilmektedir. 
Bugün uluslararası konjonktürün değişmiş olması, Türkiye'nin militarizmi etkisiz kılacak önemli adımlar atması demokratikleşmeye ivme kazandırdıkça, ülkenin konumunun güçlenmesine katkı yapmıştır. Türkiye sadece siyasi olarak değil, ekonomik ve toplumsal değişim dinamiğiyle farklı bir konuma doğru ilerledikçe, Türkiye'ye karşı uygulanan politikaların, kullanılan araçların süregelen şekilde kullanılması da kaçınılmaz olarak imkânsızlaşmıştır. 

Barış zamanı

Türkiye'de hiçbir şey değişmemiş gibi, eski yaklaşımları sürdürmek isteyenler yanılmaktadırlar. Bu anlayıştakilerin bir bölümünün silahları çözümün bir parçası olarak görmek istemeleri, bütün ümitlerini kana ve gözyaşına, insanlık dışı şiddet eylemlerine bağlamış olanların çaresizliğini de ortaya koymaktadır. 
Bu anlayıştakilerle simetrik konumda bulunan, devleti demokrasiden uzaklaştırmak isteyen, Türkiye'yi halkı ile devleti arasında çatışmalı bir süreçte bırakmak isteyerek gelişmesinden rahatsız olanlar da aynı tarzda reaksiyoner tutumlarını sürdürmek istemektedirler. 
Bütün beklentilerini, iç ve dış bağlantılarını Türkiye'nin kaybedeceği yönünde yapmış olanların, bugün bütün hesapları altüst olmuştur. Açıktır ki, silahlar ve terör kimsenin teminatı değildir. Bugün Türkiye'de herkes silahların susturulup, barışın ve adaletin herhangi bir ön şarta bağlı olmadan hâkim olmasını istemektedir. Türkiye şimdi bunu gerçekleştirecek iradeye sahiptir.
23.01.2012 Bugün
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.