- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul20°C▼
- Ankara20°C
- İzmir22°C
- Konya20°C
- Sakarya21°C
- Şanlıurfa27°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep23°C
VEDAT BİLGİN'DEN: ÜLKÜCÜLERE VERİLEN CEZA KAÇLA ÇARPILMALI?
Yapılan son düzenlemelerle hüküm giymiş bazı tutukluların tahliye edilmesi, bir kısım gazete ve televizyon tarafından tepkiyle karşılandı.

Batı sistemi, CIA, NATO gibi çeşitli kurumlarıyla Soğuk Savaş sürecinde Türkiye'yi iyice kuşatmıştı. Batı'nın kıskacında yer alan ülke, önce Sovyetler Birliği'ne karşı kendisini güvence altına alma refleksiyle hareket etmiş, fakat zaman ilerledikçe Batı sisteminin kendisini hareketsiz bıraktığını fark etmiştir. Doğu Avrupa veya çeşitli ülkelerde örnekleri bulunan Sovyet işgali olayından kurtulan Türkiye, kendi ayakları üzerinde durmak istedikçe, bizzat müttefikleri tarafından istikrarsızlığa itilmiştir.
Sovyet işgali tehlikesine karşı örgütlenmiş olan, çeşitli işbirliği yapıları, Türkiye'deki demokratikleşme talepleri karşısında doğrudan müdahalelerini Türkiye'ye yöneltmişlerdir. Türkiye'deki askeri darbelerin ve bu darbeler öncesinde yaşanan çeşitli provokasyon, katliam ya da en son 12 Eylül öncesinde olduğu gibi kitlesel çatışmaların arkasında, bu müdahalelerin etkilerini görmek mümkündür.
Muhtemel Sovyet işgaline karşı örgütlenmiş, işbirliği yapılarının ülke içinde illegal siyasal ve silahlı örgütlenmelere gitmesi, bunları sağ ve sol adına hareket ettirmesi, başta Kahramanmaraş, Çorum olayları olmak üzere, birçok yerde kardeş kanının dökülmesine yol açmış, suikastlar, cinayetler bu sürecin rutin olayları haline gelmiştir.
Suç ve ceza
Soğuk Savaş'ın resmi işbirliği örgütleri vasıtasıyla, devlet içerisinde belli bir mevki kazanan illegal yapılanmaların, ne kadar sol örgüt kurdurduğu, ne kadar sayıda sağcı diye adam devşirdiği ve bunların üzerinden hangi olayları sahnelediği ancak istihbarat kaynaklarının bilebileceği bir iştir.
Ergenekon yapılanmasıyla ortaya dökülen bilgi ve belgeler aslında Soğuk Savaş kurumlarının, Türkiye'yi istikrarsızlaştırarak bütünüyle Batı sisteminin kontrolünden çıkamaz hale getirmek, bağımlı kılmak için çalıştığını göstermektedir.
Ne yazık ki, nedenler sonuçları ve acıları değiştirmiyor. Bu karanlık günlerin bıraktığı acıların sebepleri ne olursa olsun, hiç olmazsa sonuçlarının hukuk düzeni tarafından adil bir şekilde değerlendirilmesi gerekirdi.
Devlet, hem mahkûmlara hem de kamuoyuna adalet duygusunu tahrip etmeden sorunu hukuk içinde çözeceğini gösterebilirdi.
Maalesef bu uzun süre yapılamamıştır. Cezaları siyasi kimliklerine göre tayin eden anlayış, solcuya verdiği cezayı sağcıya çarparak veriyorsa (tersi de olabilirdi) hukuk kavramını yok saymış demektir.
Son düzenleme eşit suça eşit ceza uygulamasını ihlal eden bir hukuksuzluğun giderilmesi yolunda atılan bir adım olmuştur. Meseleye Soğuk Savaş solculuğuyla "ülkücüler salıveriliyor" diye bakmak geri bir anlayıştır.
23.07.2012 Bugün
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.