- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
VİLÂDET-İ NEBEVİYYE’NİN 1450. YILI
Zâik Efendi’nin kızı da babasının izinden gitmektedir. (ö. 1902) Önce Mısır’lı Nazlı Hanım’ın daha sonra Yusuf Kâmil Paşa’nın hanımı meşhur Zeynep Hanım’ın[9] yazı işlerine baktı.
18 Ekim 2021 Pazartesi 13:44
Baba Kız Na’at Söylüyor
Adına ister İslâmî Türk Edebiyatı, ister Dinî Tasavvufî Türk Edebiyatı densin bizim edebiyatımızın temel iki konusu Allah (cc) ve Muhammed’dir.(sa) Şairlerin divanlarında gazeller çoğunlukta ise de gelenek şudur: Divanlar , tevhid ve münacaat, yani Allah ile ilgili mısralarla başlar, na’at ve kasideler yani Peygamber ile ilgili beytlerle devam eder.
Şairlerin, Hz. Peygamber ile ilgili duygu ve düşüncelerini ihtiva eden na’atler , onun arkadaşları; Hassân b. Sâbit, Ka’b b. Mâlik, Ka’b b. Züheyr ve Abdullah b. Revahâ’dan beri edebiyat tarihimizi süslemektedir.[1] Bu manzumeler mûsikî tarihimizin de olmazsa olmaz aslî unsurlarından biridir. Bugün ilâhî ve kaside olarak dinlediğimiz bir çok beste “Ya Resûlellâh” feryâdlarıyla sonlanmaktadır.
Devamı: https://www.insaniyet.net/viladet-i-nebeviyyenin-1450-yili/
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.