27 Nisan 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara12°C

VİRGİNİA WOOLF KAYBEDİLMİŞ HAKİKATİN YASINI TUTARKEN

Virginia Woolf’un Deniz Feneri adlı romanı insanın hakikatin parçalanmışlığı karşısında duyduğu boşluk veya anlamsızlık hissine ayna tutan modernist romanın en iyi örneklerindendir. Sakine Odabaşı Arı yazdı.

Virginia Woolf kaybedilmiş hakikatin yasını tutarken

27 Mayıs 2020 Çarşamba 14:04

Virginia Woolf’un Deniz Feneri adlı romanının peşine düşerek modernist romanın ve hakikatin parçalanmasının izini süreceğiz.

 ‘’1910’da insan doğası değişti’’ diyen V. Woolf; Victoria çağının bitip modern çağın başladığı, tüm kalıpların yıkılarak yeni ifade biçimlerinin denendiği, romanın hayatı gözler önüne seren yarı saydam bir zarfa dönüştüğü bir devrin en önemli sözcüsü olmuştur.

Görecelilik kuramı, gerçeğin bir olasılıktan ibaret olduğunu söylemiş; gerçeğin parçalanması ise roman kurgusundaki dün-bugün-yarın zincirinin kırılmasına, neden-sonuç ilişkisinin ortadan kalkmasına sebep olmuştur. Modern romanda kurgu zamandizimsel olarak akmaz, zaman dilimleri iç içedir.

Aydınlanma felsefesinin doğurduğu insan aklına duyulan güven ve insanın aklıyla dünyayı cennete çevireceği fikri; insan aklının ürünü olan teknolojinin 1. Dünya Savaşı örneğinde görüldüğü gibi insan varlığını tehdit eder duruma gelmesiyle yıkılmıştır. İnsanoğlu antik Yunan’da tanrılar tarafından bir kayayı dağa çıkarmakla cezalandırılan Sisipus gibi bir zirveye ulaşmış fakat yine her sabah aynı kayayı dağın eteğine yuvarlanmış olarak bulan Sisipus’un yaşadığı umutsuzluk, yorgunluk ve hayal kırıklığına uğramıştır.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/kitap/virginia-woolf-kaybedilmis-hakikatin-yasini-tutarken-h41148.html

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.