- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
VURAL ÇAKIR: YENİ BİR RAMAZAN OLSUN
Yine bir Ramazan mı, yeni bir Ramazan mı geldi? “Ramazan geldi hoş geldi” derdi eskiler. Ramazan bu sene oruç emrinin muhatabı biz mü’minlerden hoşnut kalacak mı?
23 Mart 2023 Perşembe 11:00
Allah’ın yeryüzüne koyduğu ölçü gereği ömrü olanlar için bir yıl sonra yine gelecektir Ramazan. Yeni Ramazana kavuşanlar “rahmet ” tarafına layık olabilecek mi?
Ramazan; oruç tutan, tut(a)mayan Müslümanların çoğunu şu ya da bu şekilde etkiler. Kimi oruç tuttuğu belli olsun diye çabalarken, bazıları tut(a)mamanın sıkıntısını hisseder. Halbuki oruç bir şey yapılarak değil, yapılmayarak ifa edilen bir ibadet. Namaz kılan birini gören herkes ibadet ettiğini anlar. Ancak günlük hayatta biri, oruçlu tuttuğunu ima edecek özel bir çaba sarf etmiyorsa oruçlu olduğu anlaşılamaz. Bu nedenle oruç, riya barındırmayan tek ibadet. Helâl olanlardan bile yararlanmayarak söz dinleyen bir kul olmanın tadına varıldığı müstesna zaman dilimi.
Bu riyasızlığa uygun davranan insan, oruç incinmesin diye kendisine ve bütün yaratılmışlara karşı daha dikkatli ve naif davranır, davranmalı. Bu durum elbette “Ramazan dışında alabildiğine ölçüsüz olabilir” anlamına gelmez. Diğer zamanlar taştan tespih yapan bir usta gibi davranabilse de; oruçluyken, elmas işleyen bir sarraf gibi hassas ve dikkatli olur, olmalı ki Ramazanı hoş tutabilsin.
Orucu bozan /bozmayan davranışlar hakkında oruçla ilgilenen herkesin aşağı yukarı bir fikri var. Ama oruçtan; sadece bedene oruç tutturmayı anlayan insan; orucun ayarını bozan, kalibresine zarar veren, değerini düşüren düşünce ve davranışlar hakkında pek de bilgi sahibi değil gibi davranılabiliyor, ya da bunları önemsemiyor.
Ancak oruçlu şuna da dikkat edilmeli: Oruç yeme içme ve benzeri bedensel ihtiyaçlara sınır getirmez sadece. Bahanesi oruç gösterilen sinire de sınır getirir. İftar yaklaştıkça evlerde “Aman babanıza/annenize bir şey demeyin, bugün sigara içemedi, … onun için çok asabi” yaklaşımını temellendiren davranış Kur’an ve Rasulün(sav) sünnetinden referans alamaz. Bu nedenle oruç sadece çevremizdekileri kırıp dökerek iftarı beklemek değildir. Oruç tahammül değildir, sabırdır. Tahammül çekilen ıstırabın bitmesini beklemek; sabır, bir mükafata ulaşmak için gereğini yerine getirmektir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.