- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara22°C
- İzmir22°C
- Konya22°C
- Sakarya20°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep25°C
YAĞMUR ATSIZ'DAN: İNSÂFA MÜTEDÂİR
“Sözlerde bugün kalmadı hiç ölçü ve tartı! Hem turna denir leyleğe hem karga ve martı...” Son zamanlarda sık sık Fâzıl Ahmed’in bu beyti geliyor aklıma.

“Sözlerde bugün kalmadı hiç ölçü ve tartı! Hem turna denir leyleğe hem karga ve martı...”
Son zamanlarda sık sık Fâzıl Ahmed’in bu beyti geliyor aklıma.
Fâzıl Ahmed Aykaç (1884-1967) sırf şiir sanatı bakımından pek önemli bir imzâ değildir ama mizâhî manzûmeler bakımından önem taşır.
Büyük Türk Mütefekkiri, Dâhî Yazar ve Örnek İnsan Yağmur Atsız onunla ilgili bir incelemesinde şöyle der:
“Bâzı edebiyatçılar şerbete asid karıştırırlar. Fâzıl Ahmed ise bence aside şerbet karıştıran bir şâirdir.”
Ne güzel söylemiş Üstad... Elleri derd görmesin!
Fakat (Kürdcesi: Lé) niyetim burada Fâzıl Ahmed’den bahsetmek değil. Yukarıda zikretdiğim beyit, politika bağlamında uluorta sarfedilen sözlerden ötürü aklıma takılıyor son günlerde.
Özellikle muhâlefet liderlerinin kullandıkları dil, maazallah, artık âile muhitlerinde çocuklar için sakıncalı kategorisine henüz tam girmediyse bile girmesine çok bir şey de kalmadı sanıyorum.
İktidar partisinin ne alçaklığı ne kahbeliği ne satılmışlığı ne dönekliğini bırakıyorlar. Doğrusu hayrân olunacak (!) bir “zerâfet” bu...
Gönül isterdi ki değişen Türkiye’nin yepyeni konularıyla ve problemleriyle yine yepyeni ufuklara yelken açalım, bunları konuşalım. Lâkin pek çok politikacımız şahsiyyat çopurunun çirkefli sularında tepinmeyi tercîh ediyor. Muhtemelen daha kolaylarına geldiği için. Öbürü elbet fikrî çaba ve bilgi gerektiriyor.
Ben meselâ muhâlefet liderlerinin ağzından Kürd politikamızın nasıl olması gerekdiğine dâir sadre şifâ olabilecek iki çift lakırdı işitmeyi çok isterdim.
Tamam, anladık, Mes’ud Barzânî “düşman”ımız. Türkiye’den de okkalı bir parça kopararak “Büyük Kürdistan”ı kurmak istiyor.
Peki, sen o Büyük Kürdistan’ın Türkiye ile bir federasyon yâhut en azından bir konfederasyona gitmeksizin ayakda kalabileceğine inanıyor musun?
Planın ne, anlat da büyük devlet nasıl olunurmuş öğrenelim ve önümüzdeki seçimlerde oylarımızı sana verelim!
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/insafa-mutedair/yazi-808710
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.