- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
09 Kasım 2025- İstanbul20°C▼
- Ankara12°C
- İzmir19°C
- Konya15°C
- Sakarya19°C
- Şanlıurfa24°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep20°C
YAĞMUR ATSIZ'DAN: ŞEB-İ YELDÂ
Bugün 21 Aralık, Şeb-i Yeldâ! Yâni yılın en uzun gecesi. Bundan sonra daha altı gün bu hâl devâm edecek ve 27 Aralıkdanîtibâren artık günler yeniden uzamaya başlayacak.

Muvakkit (aslında muvaqqit) Osmanlıda
Müneccimse astrolog
Yâni diyor ki o gecenin uzunluğunu öyle muvaqqit, müneccim filan bilmez. Sen onu asıl gam derdiyle gözüne uyku girmeyene sor!
Bu müneccimlerle ilgili
“Yıldız arayıp gökde nice turfa müneccim Gaflet ile görmez kuyuyu rehgüzerinde.”
Turfa, garib/tuhaf
Kısacası bugün benim
Doğrusunu isterseniz ben bu günlerin “mânâ ve ehemmiyeti”ni hatırlarım
21 Mart benim
21 Hazîran ve 20 Eylül ise birer vesîle-i hüzün!
Lâkin hüzünlüyüz diye hüzünlenmenin âlemi yok, zîrâ...
“Hüzün ki en çok yakışandır bize!”
...demiş Hilmi Yavuz.
Başka ne dediğini merâk ediyorsanız buyrun:
“Hilmi diyor ki ben
Ucuz hüzünler kirâlardım
Alyanak bir kuklacıdan
Gök binlerce mâvi şapkadır
Senin şapkan da mâvi miydi
O günlerde?”
İşte Yaşayan İkinci
Birincisinin kim olduğunu herhalde tahmîn etmişsinizdir, değil mi?
Peki, o ne demiş?
“Bir çark-ı felekde farkı yoksa sağın soldan,
Aynıysa Âyîne-i Devrân’ın ön ve ardı,
Mümkin ki tüm cüzden önce, menzil yoldan,
Ebediyyetse zamandan önce de vardı.”
Bu gece Şeb-i Yeldâ!
21.12.2011 Star- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.