- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
YAHYA KEMAL BEYATLI VE AHMET HAMDİ TANPINAR’IN ESERLERİNDE ŞEHİR VE MEDENİYET
Aslen Üsküplü olan Yahya Kemal, doğup büyüdüğü bu şehre çok özel bir önem atfeder.
24 Ocak 2022 Pazartesi 13:00
Üsküp onun için tam bir Müslüman şehridir, Selanik ise “Yahudi ve gâvurla karışık bir ağyar diyarı”dır. Yine onun gözünde Üsküp anneyle, Selanik babayla özdeşleşir. Mustafa Gülali yazdı.
Şehir ve medeniyet kavramları öteden beri birlikte kullanılagelmiştir. Bu iki kavramı birbirinden ayırmak mümkün değildir. “Şehir mi medeniyeti doğurur, medeniyet mi şehri?” yahut “Şehir mi öncedir, medeniyet mi?” tartışmalarına girmeden şunu rahatlıkla ifade etmek mümkündür ki her medeniyet kendi şehrini kurar ve her şehir de kendi medeniyetini inşa eder.
Şehirler, ait oldukları medeniyeti temsil eden çok boyutlu ve zengin yapılardır. İçlerinde türlü türlü, başka başka bilgiler, belgeler, kültürler ve paha biçilmez hazineler barındırırlar. Bu nedenle şehirler başlı başına bir kültür ve medeniyettir.
Şehirler, canlı organizmalar gibi her dönem nefes alıp verirler. Hâlet-i ruhiyeleri dönem dönem değişir, ama berrak aynalarından geçmişi en şeffaf hâlleriyle daima aksettirirler. Öyle ki onların biyografileri üzerinden nesillerin hayat öykülerini satır satır okuyabilmek, nesillerin zevkini, sanatını, fikriyatını, zikriyatını; taşına toprağına, havasına suyuna, mimarisine, ruhuna sinen medeniyet tasavvurunu en yalın hâliyle görebilmek mümkündür.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.