Münevver muallimlerimizden Nurettin Topçu, “Yarınki Türkiye’nin kurucuları, yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek; sabırlı ve azimli, lâkin gösterişsiz ve nümayişsiz çalışan, ruh cephesinin maden işçileri olacaklardır.” diyerek aslında yalnızca bir dönemin gençlerine değil, bütün nesillere seslenmişti. Bu hitap, milletimizin irfan damarına bırakılmış bir emanet, her dönemin vicdanlı öncülerine yöneltilmiş bir çağrıdır. Zira her devirde bu emaneti omuzlayacak mümtaz şahsiyetler çıkmış; tarihin ağır yükünü sarsılmaz bir azimle taşımışlardır.

Bu kutlu sözün ruhunu hayatında ete kemiğe büründüren isimlerden biri de hiç şüphesiz Mehmet Sılay’dır. Siyasetten sivil topluma, yazarlıktan hekimliğe kadar farklı alanlarda iz bırakan bu kıymetli münevver, yaşama zevkini bir kenara bırakıp yaşatma aşkına adanmış bir ömrün en canlı timsallerinden biridir.
Sılay, yalnızca bir hekim ya da siyasetçi değil; aynı zamanda gönül dünyası zengin, şahitliklerini ibret vesikası hâline dönüştüren bir kültür ve dava adamıdır. Nurettin Topçu’nun öğrencisi, D. Mehmet Doğan’ın yakın dostu olan Sılay hem yazarlığı hem de seyyahlığıyla da geleceğe güzellikler taşıyan bir kültür elçisidir.
Çok yönlü bir şahsiyet olduğu için onun portresini yazabilmek kolay değildir. Hangi yönünü yazsanız “Şu yönüne de değinseydiniz keşke” diyen bir okur mutlaka çıkacaktır.
Devamı:https://www.haber7.com/yazarlar/mahmut-biyikli/3556849-yasatma-askina-gonul-veren-guzel-bir-adam
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.