04 Mayıs 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara13°C

YASİN AKTAY: İNSANA VERİLMİŞ EN TEHLİKELİ MÜLK OLARAK DİL / VE LİBERALİZMİN RESTORE EDEMEDİĞİ BABİL KULESİ

Bir Müslüman öznelliğini inşa imkanlarının arandığı bir girişime “isimler” üzerinden başlamak çok anlamlı ve yerinde bir iştir.

Yasin Aktay: İnsana verilmiş en tehlikeli mülk olarak dil / ve liberalizmin restore edemediği Babil Kulesi

06 Nisan 2020 Pazartesi 10:41

Dil varlığın evidir demişti Heidegger. Varlık dil ile açımlanır, dil yoluyla anlaşılır ve dilin dışında da bir gerçeklik yoktur. Ancak bu, dili uhdemizde bir araç olarak görebileceğimizi göstermiyor.

Dilin bu özelliği ona tam da Heidegger’in Hölderlin’in şiirinde dikkat çektiği mısra ile “insana verilmiş en tehlikeli mülk” olma vasfı da veriyor. Çünkü dil her ne kadar insana verilmiş bir şeyse de insanın müdahalesine, araçsallaştırmasına ve kullanımına kapalı değildir.

Verilmiş dilin ötesinde insanın da isimlendirme kabiliyeti vardır. Bu isimlendirmeler yoluyla dünyada kulu kendine kul edecek veya kendini kula kul edecek şekilde hiyerarşiler tesis eder. Dil aynı zamanda gerçekliğin bir tahrifi olarak işlemeye başlar, kalın bir ideolojik duvar örer insan varlığının-evinin etrafına. “İnsanların ağzından çıkan bir kelimenin büyüyerek inşa ettiği” (Kehf Suresi / 5) bir gerçeklik veya gerçeklik yanılsaması oluyor.

Dil, böylece insana verilmiş en tehlikeli mülk olarak, en tehlikeli haliyle işlevini yerine getirir. İnsanlar arasındaki haksız hiyerarşileri kendi ikili doğasına uygun olarak tesis eder, isimlendirir, tanımlar, kavramsallaştırır ve bütün bu süreçlerle içinde kimin üstün, kimin haklı, kimin veya neyin geçerli olduğunun hükmüyle dünyayı tesis eder. İnsana verilmiş en tehlikeli mülk olarak dil böylece Tanrı’nın ilk isimlendirmesinden uzaklaştıkça gerçeklik algılarını da otantik şeklinden uzaklaştırır, tahrif eder.

Müslümanların bu dünyadaki yer-yurt tutuş mücadelesi biraz da o otantik dili yakalayabilmelerine, dünyayı olduğu gibi gösterecek yalınlığı yakalayabilmelerine bağlı tabii. Bu, dilin tahrif ettiği dünyayı aslına döndürme, gerçeğin olduğu gibi görülebilmesini sağlayabilecek bir eleştirel temizlik ameliyesidir.

Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/yasinaktay/insana-verilmis-en-tehlikeli-mulk-olarak-dil--ve-liberalizmin-restore-edemedigi-babil-kulesi-2054760

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.