- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
24 Ekim 2025- İstanbul18°C▼
- Ankara13°C
- İzmir18°C
- Konya9°C
- Sakarya14°C
- Şanlıurfa17°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep14°C
YAZAR MIYDIK HİÇ ŞİİR?

16 Şubat 2021 Salı 14:24
Derler ki; kekemeydi Çiçero, doğru düzgün konuşamazdı. Anlatamazdı derdini, suyu bile isterken kan ter içinde kalır, alnında ve boynunda damarlar sayılırdı. Zor neydi, zorlanmak neydi yaşardı.
Acıkır, ne yiyeceğini bilir ve yerdi Çiçero!
Suyunu içer susuzluğunu giderirdi.
Ama ne yediği ne içtiği gibi konuşabilirdi Çiçero.
Bir ağaç gibi yani dal budak açarak konuşmak tek çıkış yoluydu.
Ne zaman ki çoğaldıkça çoğaldı söyleyecekleri, ağaç olmadığını haykırdı, en tenhalarda. Avazı çıktığınca bağırdı. Bağırdıkça ses geldi, ses geldikçe söz çoğaldı, dağı/taşı eşlik ettirdi kendine.
O kadar çok bağırdı ve o kadar çok konuştu ki, suda yüzüne bakınca ne anlında ne boynunda damar kaldı.
Artık tamamdı, konuşacakları vardı ve hazırdı.
Ve konuştu.
Çiçero’dan geriye kalan da buydu zaten.
Ne senatör olması ne Sezar’a karşı Pompey’in tarafını tutması ne Antonius’a karşı Octavianus’u savunması ne olasılığı…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.