22 Ekim 2025
  • İstanbul17°C
  • Ankara18°C
  • İzmir20°C
  • Konya15°C
  • Sakarya18°C
  • Şanlıurfa22°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep20°C

YAZAR VE ŞEHİR ÜZERİNE AYKIRI NOTLAR

M. Ali ABAKAY

1.Yazarlığa adım atanların karalama notlarında şehre bağlılık esas iken zaman içinde bu bağlılığın vefa’nın sadece İstanbul’da bir semt ismi olarak kaldığını gösterir oldu, biraz palazlandıkça ve ünlendikçe.

Taşrada yazan kalemlerin dilinden yaşadıkları şehir düşmezken taşra dışında olanların yaşadıkları memleketlerine davet edilmelerinden duydukları memnuniyeti ifade eden birçok konuşmalarına yakından şehadet eden biri olarak, gördüklerimizin ne denli göz yaşartıcı manzaralar olduğunu ifade etmeye gerek var mı?

Yazar, uzun zaman doğduğu topraklardan uzaktır(!) Bir telefonla ya da e-maille memleketine davet edilmektedir. Kendisinden bir konuşma istemektedir. Bu beklenmedik talep karşısında, iki sayfalık bir konuşma için gecesini gündüzüne katacak ve hissiyatın tavan yapacağı konuşmasını ayrıca defalarca okuyacak, araya yerel kelimeleri katacak, kendisinin hatırlanmasına vesile olacak bu konuşma ile kadir kıymet bilmenin karşılığında omuzlarına yüklenen vefa duygusuyla hareket edecektir.

Nihayetinde doğduğu topraklara, gençliğinin geçtiği şehre, ilçeye dair bir vefa borcu söz konusudur. Yıllarca uzak düştüğü memleketinden çağrıya “ehlen ve sehlen” diyecek, bunu kendisinin hatırlanması için fırsata çevirecektir.

“Ehlen ve sehlen” ile kabul edilen talebin gereği olarak, yazdıklarını karıştıracak, yayınlanmış kitaplarından şehre dair ara bölümler bulmaya koyulacak, yazar değilse şiirlerinde geçen memleketine dair mısraları-dizeleri bir daha hatırlayacak, bunları bir araya toplayacaktır.

Hamasî nutukların havaî fişek gösterilerinden farksız olmadığı ortamlarda memlekete dair güzel bir nostaljinin yaşandığı ortamda, çocukluk arkadaşları, aradan uzun(!) seneler sonra karşılaştıkları arkadaşlarına methiyeler dizecek, elde avuçta kalan birkaç kitap, söz verilecek kütüphane ya da merkez için imzalanacak, tebessümün eksik olmadığı fotoğraf karelerinde bu neş’eye ruh kazandırılacaktır.

Daha çok festival, şenlik, sempozyum ve şiir şöleni kapsamında davet edilen kişilerin genel görünümü bu tarz göz yaşartıcı sahnelere zemin hazırlatır. Özellikle yapılan konuşmalar kitaplaştırıldığı için daha bir mana kazanır, vefa borcu(!)

Kimi zaman bu tarz oluşumlarda gördüğüm manzaradan haz etmem. Kişi elbette davet edilir, güzel ağırlanır, hizmete layık görülür.

Kimi zaman bu tarz organizasyonlarda kimi davet edilenlerin başköşeye alınması, işini hakkıyla yapanları üzmek için tıpkı derman bekleyen hasta misali birebir davranıştır. Başların ayak, ayakların baş olduğu toplumda kendisinden yana bir kusuru olmayanı dışlamadır. Bu tarz organizasyonlarda figüran yerine konulan kimi genç kalemlerin ünlü olma arzusu,  bazen bu hakikatın ifşâsını gölgeler.

Elbette ünlü biri iseniz, etrafınızdaki kalabalık fazla olur, okurunuz varsa daha bir ön plândasınız. Size gösterilen saygı, yapılan iltifat yerindedir.

İstemediğimiz bir husus, kimi davet edilenlerin sadece organizasyonların yapıldığı yerde doğmuş olmalarıdır.

Diyarbakır’ı enine boyuna araştırırken şu anda dünyaca ünlü bir beyin cerrahının babasının memuriyeti sebebiyle bir ilçede doğması, kendisini Diyarbakırlı kılmıştır, araştırma ve inceleme kitaplarında. G…. Y…. İsimli, bu saygıdeğer Tıp Adamı, her ne kadar buralı olmadığını beyan etmiş ise de kafa kâğıdında geçen ibare önemlidir. Bazen sadece doğumu şehirde olan kimi isimler de bu kategoride değerlendirilir. Şimdi bu isimler davet edilirken yapacakları konuşmalar, ne denli şehri, şehirliyi yansıtır. Bazen bu tarz isimlerin çağrılmasını, yapılan organizasyonun yerelden öte ulusal medyaya taşınması için yapılan hileli bir iş olduğunu, düşünmeden edemiyor, insan…

Kişi, yazardır ve bu şehirde doğmuştur ve dahi gençliği bu şehirde geçmiştir. Bu yazarın kendisi hicret faslından sonra bu şehre en azından senede bir gelmesi gerekir. Bakmaktayız ki ağlatan, duygulandıran konuşmalarda şehirden otuz- otuz beş sene kişinin irtibatının kopuk  olduğu, şehirden giderken arkada kalan şehrin dünüyle bugünün birbirine uymadığı üzerinde durulur. O halde şehri kırk elli sene öncesine götürelim, zaman makinesine binip nostaljiye kendimizi kurban seçelim!...

Vefa borcunu ödemek(!) için geçmişin lezzetinden, bereketinden dem vuran taşra dışına yaşayanlar, bir günlük gezme işinde şehirde geçen çocukluklarını bir türlü bitiremezler.

Bu insanlar, bu şehri niçin terk ettiklerini hiçbir zaman söylemez. Bunların taîfesinin çoğu, yükünü almış, bir başkasının desteğini ardına almış kişilerdir.

Taşrada kalan ise şehrinde doğan, şehrini, ilçesini birkaç makalede ele aldığı için kahraman ilan edilir. Bu saltanat ve taht süresince imkânsız sözler, şirazesi dağılmış kitap misali kelleyi şerife bağlılık arz etmez.

****

2.Yazar, bir iş adamı değildir ki yatırım yaparak istihdam alanları oluştursun.

Yazar, politikacı değildir ki seçenlerin nazarında seçmenlere hizmet oluştursun.

Yazar, yazdıklarını sırf doğru bildiği için kaleme almakla övünen birisidir.

Yazar, kendisini insanlığa adayandır.

Yazar, ömrünü tüketirken bir başkasına hayatı nasıl yaşamasını gösterendir.

Yazar, yazdıkları ile yargılanabilendir.

Yazar, yediğinden, içtiğinden, giydiğinden kısan ve bunu kitaba tahvil edendir.

Yazar, bazen kaleme bazen yazılacak kâğıda bile ihtiyaç duyabilendir.

Yazar, ne zaman neyi, nerede yapacağını anlık refleksleriyle gerçekleştirendir.

Yazar, hiçbir zaman haksızlığa boyun eğmeyendir.

Yazar, başaksının önünde eğilmeyi ölümle eş tutandır.

Yazar, kırılmayı kabullenen, eğilmeyi reddeden ve hiçbir zamanda ve mekânda yazdıklarını rant aracı kılmayan, bir başkasına yardakçılık etmeyen, bunu kabule yanaşmayan, ömrünü doğruları ile süslemiş olandır.

Yazar, var oluşunu temsil ettiği halka borçlu olan ve bunun karşılığında kalbiyle diliyle temsil ettiği insanların tercümanı insandır.

Bunca yazar tarifi yaptıktan sonra ne eksiklik kaldı? Onu da tamamlayalım, isterseniz:

Yazar, sadece kalemiyle geçinen, içi kendisini dışı başkasını yakan giydiği gömlekle ancak okunabildiği oranda sesi çıkabilen, bir ideolojiye yaslanmış ise rahat yüzü görebilen, tarafsız olduğu müddetçe ismi zikredilmeyen, kendi halinde yaşayıp, geride bir eser bırakmak için çırpınan, her kitabı çıktığında ekonomik sıkıntısı başlayan, yatı-katı- villası- arsası- arabası çoğunlukla bulunmayan, sadece kalemiyle yaşamını idame ettiremeyen, mensubu bulunduğu iş alanı ile maîşetini sağlayan, kalemi sebebiyle çoğunlukla aile efradından tepkiler ala ala bunalabilen, kendisinden bahsedilen bir makaleyi okuyunca derdini unutabilen, bir meclise girdiğinde hal hatırı sorulunca geleceğe dair umutlanabilen, yazdığı gazetede okurundan gelen olumlu tepkilerle sevinç duyan, yaşamı bazen pamuk ipliğine bile dönebilen, yazdığı yayın organlarından bazen çıkartılarak işsiz bırakılabilen, geride yazdıklarından başka bir eser bırakamayan, bir başkasının yerine hüzünlenen, başkası yerine hayıflanan, başkası yerine kan kusan, düşüncesinden dolayı sürgünü göze alan, dışlanmayı peşinen kabullenen, kimi zaman parmaklıklar arkasına yabancı olmayan, bizim gibi yiyen, içen, uyuyan, halk otobüslerine binen, bazen günlük iki gazeteden birini parasızlıktan dolayı alamayan, başını sokabileceği eve bile yaşlılıkta sahip olduğunda sevinebilen insandır.

****

3-Vefa borcu, yazar, şahsiyet, dik duruş, kitap, okuyucu, meraklı bakışlar, alkış sesleri, kendi halinde kalma….Bazen yazmak istemiyor, bu tür anlatılanı, kalem… Bir seçimin sath-ı mahalline giderken birkaç şiiri olanların kitap basma heyecanına sahip oldum. Kimi zaman, kendilerini tanıtmalarını ve kitabı imzalayıp vermeleri sözkonusu.

****

4-Yazar dediğin kitabını yazar, sözünü ortaya kor ve bekler düşüncesinin alınışını.Bazıları ithalata kalkışır, festival, şiir dinletisi, fuarlar gibi… Bazıları ithal yazarlar getirildiğinde buna itiraz sesleri yükseltilmelidir. Yazarlık, apayrı bir sanattır. Buna kimsenin dahlî olmamalı…

07.07.2011
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.