19 Nisan 2024
  • İstanbul16°C
  • Ankara24°C

‘YAZARLIK, HAYATA MÜDAHALE ETTİĞİMİZ ZEVKLİ VE RENKLİ BİR UĞRAŞIDIR’

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB)’nin D.Mehmet Doğan öncülüğünde yıllardır sürdürdüğü Yazar Okulu’nun 23.dönemi, hikâyeci ve eleştirmen Necip Tosun’un verdiği kapanış dersiyle sona erdi.

‘Yazarlık, Hayata Müdahale Ettiğimiz Zevkli ve Renkli Bir Uğraşıdır’

22 Nisan 2019 Pazartesi 15:10

16 Şubat 2019 Cumartesi günü başlayan Yazar Okulu, D. Mehmet Doğan Yazı Atölyesi 10. haftasında hikayeci ve eleştirmen Necip Tosun’un kapanış dersi ile tamamlandı. Kapanış dersinin ardından kursiyerlere katılım beratları düzenlenen bir törenle dağıtıldı.

Necip Tosun kapanış dersinde Yazar Okulu öğrencilerine, kendi yazarlık serüvenini anlattı, önemli tavsiyelerde bulundu.

Yazarlık yolculuklarında kelime hazinesinin zengin olmasının en önemli unsur olduğunu vurgulayan Tosun, bu konuda şu bilgileri verdi: ’18 yaşında Ankara’ya geldiğimde Cahit Zarifoğlu, ‘Sözlük al masanda dursun, her gün rastgele seçtiğin kelimelere çalış, günlük hayatta bunları kullanmaya çalış. İlk başta aklıma yatmamıştı, sözcüklere çalışmak, sözlük okumak. Bu görüşmeden dört beş yıl sonra ben öykü yazmaya başladım. Bazı duyguları tam anlamıyla ifade edemiyordum. İşte o zaman Cahit Zaridoğlu’nu anladım ve  Ona hak verdim. İnsanın duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesi için kelimelere ihtiyacı var. Yani yazarlığın ilk şartı kelime hazinesidir. Aynı zamanda ikili ilişkileri, anlaşmaları da zora sokan kelime hazinesi eksikliğidir. Sözlükler ve büyük yazarların eserleriyle kelime hazinemizi zenginleştiririz. Ben de ilk kez duyduğum ya da hoşuma giden kelimeleri bir kenara not alırım. Bizim edebiyatımızdaki temel eksiklik sözcük bilgisi, az sözcük kullanılması. Son dönem yazarlarına baktığımız zaman 2000-3000 kelime ile yazıyorlar. Fakat bir Fuzuli aşağı yukarı 30-40 bin, Halit Ziya Uşaklıgil  20 bin civarında kelimeyle hayat verirdi eserlerine.’

‘Yazarlık yolunda ikinci tavsiyem günlük tutmanız, yazmayı her gün devam ettirmeniz, alışkanlık haline getirmeniz diyen Necip Tosun, kendisinin de 30 yıldır her gün günlük tuttuğunu, büyük yazarların çoğunun  günlüklerden edebiyata geçtiğini ve yazmanın  aynı zamanda bir yüzleşme olduğunu belirtti.

Yazarlı yolunda edebiyat mahfillerine, mecralarına da değinen Necip Tosun; ‘ Edebiyat fakülteleri yazarlık yolunda maalesef direkt katkılar sunmuyor. Dergiler de yazar yetiştirme noktasında sınırlı imkanlara sahip. Yazarlık kurslarını, atölyelerini çok önemsiyorum. Tabi ki buralar da yazar yetiştiren okullar değil. Yazar olmak için ısrar ve adanmışlık şarttır. Yazar okulları, yazma serüveninde mesafeyi kısaltma fonksiyonunda olmalı.’ dedi.

Yazar adayının  yazma serüvenini besleyecek eserlerden oluşan okuma listelerinin de önemine dikkat çeken Tosun; ‘ Bir yazar adayı, öncelikle her türün öncülerini tanımalı ve okumalı. Örneğin, hikaye türünü ele alalım, ülkemizde ve dünyada bu işi en iyi kimler yapmış, bir liste çerçevesinde yol takip edilmeli ve bunlar okunmalı. 30 kötü roman okumaktansa, 2-3 iyi roman okumak daha çok katkı sağlar. İşte burada listeler devreye girer.’ dedi.

‘Yazarlığın yaşı olmadığını vurgulayan Tosun; ‘ Örneğin, Tolstoy büyük eserlerini ellisinden sonra, Diriliş’i 70 yaşında yazmıştır. Şiir genç, roman daha bir olgunluk işi görülebilir ama Fazıl Hüsnü Dağlarca 90 yaşında güzel şiirler yazdı. Adalet Ağaoğlu daha üç ay önce 90 yaşında çok güzel bir öykü kitabı yayınladı. Tabi bunun tersi durumlar davar, bir Ömer Seyfettin çok genç yaşta, 36 yaşında vefat etmiş, ama bu türün önemli örneklerini ortaya koyabilmiştir.

‘ Yazarlığa karar verdiğimizde normal bir okur olmaktan çıkmalıyız. Okuduklarımız, yazarlığımıza katkıda bulunacak, geliştirecek kitaplar olmalı. Öyle kitaplar vardır ki, sadece yazarlar için yazılmıştır’ diyen Necip Tosun bu yazarlara örnek olarak Faulkner, James Joyce, Virginia Woolf gibi isimleri örnek verdi, kendisinin de özellikle Mansfield’i çok sevdiğini ve beğenerek okuduğunu ifade etti.

Necip Tosun ilgiyle takip edilen konuşmasını, ‘ Yazarlık serüveni çok zevkli ve renkli bir yolculuktur. İsmet Özel, yediği bir tokatın etkisiyle insanlarla, bürokrasiyle, toplumla sorunlarının intikamını şiirle almıştır. Yani yazarlık öfkemizi de alan, hayata müdahale ettiğimiz bir uğraşıdır. Rahatsız olduğumuz, hayata müdahale etmek için yazarız.’ sözleriyle bitirdi.

Soru cevap bölümünde Necip Tosun, kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplarda özet olarak tek bir eserle yazarın değerlendirilemeyeceğini, eleştiri yazarken kırıcı olmanın ve yazarın heyecanını yitirmesine sebebiyet vermenin hata olduğunu, kendisinin edebiyata adadığı yaşamında bir çok cazip teklifi reddettiğini, belli bir program dahilinde okumalar gerçekleştirdiğini söyledi.

Kapanış konuşmasını yapan TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, ‘ Bu yıl katılımın geçmiş yıllara göre fazla olduğunu, bundan sonra da faaliyetlere devam edeceklerini’ vurguladı. Daha sonra 23. Dönem Yazarlık Okulu seminerlerine düzenli olarak devam eden ve başarılı olan öğrencilere katılım beratları dağıtıldı.

Son olarak TYB Genç Kahve’de gençlerle D. Mehmet Doğan, TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Necip Tosun ve TYB üyesi diğer bazı yazarlar bir süre sohbet ettiler.

23. Dönem Yazar Okulu katılım beratı almaya hak kazananlar: 

Mehmet Ali Çelik
Zeliha Tamer Uçar 
Feyza Nur Biçen 
Meltem Ortakçı
Pelin Usta
Emine Ergül 
Derya Kaya
Mahmut Kağdarıç
Onur Çavuşmirza
Yusuf Alparslan Özdemir
Mustafa Bayhan
Ulaş Utkan Ülgen
Yusuf Emre Şen
Betül Şahin
Yusuf Toprak
Feyzanur Koca
Rumeysa Katar
Hülya Mutlu 
Merve Can
Cansu Köksal
Fati Şimşek
Rabia Nur Akmaz
Hüseyin Türk 
Zeynep Özgür Can
Mustafa Selman Çaltepe
Selcen Gürler Karamehmet

Yusuf Alparslan Özdemir

img_2251.jpgimg_2244.jpgimg_2242.jpgimg_2333.jpgimg_2330.jpg

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.