07 Kasım 2025
  • İstanbul16°C
  • Ankara11°C
  • İzmir13°C
  • Konya7°C
  • Sakarya9°C
  • Şanlıurfa17°C
  • Trabzon15°C
  • Gaziantep13°C

YEDİ GÜZEL ADAMDAN BİRİYDİ AKİF İNAN

Şahin Torun, bir büyük edebiyat ve mücadele adamı M. Akif İnan’ı yazdı.. 6 Ocak 2000 tarihinde Hakk’a yürüyen M. Akif İnan Hoca’yı nasıl bir tarife sığdırarak anlatmaya çalışayım bilemiyorum.

Yedi güzel adamdan biriydi Akif İnan

Mücadelesi daha talebelik yıllarında başlayan bir mücadele adamı. Urfa Lisesi’nden Maraş Lisesi’ne sürgünü ile başlayan bir erken mücadele tarihi bu. Yıl 1958, onu Urfa Lisesi’nden Maraş Lisesi’ne sürüyorlar. Durmuyor ve en yakın arkadaşlarıyla birlikte Derya isimli bir gazete çıkarıyor, yazıyor, düşünüyor, okuyor, boş durmuyor ve bu çaba yetmezmiş gibi aynı yıl büyük bir başarıyla Maraş Lisesi’nden mezun oluyor, bu süreçte ‘Urfalı Şairler’ üzerine ilk ciddi konferansını veriyor ve hemen akabinde ise ‘Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ne kaydolup iki yıl sonra bırakıyor.Akif İnan

Bu süre içinde Maraş’ta yaşamaya devam eden M.Akif İnan Hoca; 1960 yılında Necip Fazıl Kısakürek ile tanışıyor ve bırakmış olduğu Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi’ne geri dönerek uzun sürecek yüksek tahsil sürecine yeniden başlıyor. Onu birçok DTCF öğrencisinden ayıran ve adeta bir büyük ağabey, bir efsane haline getiren bu 10 yıllık öğrencilik sürecinde yaşadıkları ise tam anlamıyla bir büyük adamın mücadele ile geçen gençliğini gösterecek nitelikte.

1972 yılına kadar geçen bu zaman içinde 2 yıl boyunca Hilaldergisinin müessese müdürlüğü görevini yürütüyor. 1965 yılında evleniyor ve bu arada 1969 yılına kadar sürecek bir çabayla Türk Ocakları’nda muhteşem bir mücadele veriyor. Yetinmiyor,Nuri Pakdil’le birlikte Edebiyat dergisini kuruyor. Bütün bu sanat, edebiyat ve düşünce çalışmalarının yanında 1969 yılından 1972 yılına kadar Türk Taşıt İşverenleri Sendikası’nda uzmanlık görevinde bulunarak içinde yaşadığı toplumun gerçekleriyle birebir tanışma fırsatını da yakalıyor.

Yedi güzel adamdan biri

1972’de yayınlanan Edebiyat ve Medeniyet Üzerine adlı ilk kitabına baktığımızda M.Akif İnan’ın çaba ve enerjisinin kaynağını görmek mümkün. Edebiyatı ve medeniyeti sıkı bir bağ içinde ele alarak yaptığı çözümlemelerde onun medeniyete ve edebiyata ilişkin erken yaştaki görüşleriyle bile nasıl bir fikrî mücadele içerisinde olduğunu görürüz. “Edebiyat medeniyetsiz, medeniyet de edebiyatsız olmaz” der M. Akif İnan Hoca.

Akif İnanBu kitabın ardından gelen Hicret adlı ilk şiir kitabının yayınlanması ise, onu şairler kervanına katması bir yana, sadece hevesli ve inanan bir gencin yazmış olduğu şiirler olmaktan çok öte, ciddi anlamda bir kaygısı olan, bir büyük şiirin ve bir büyük şairin haberini vermek anlamında oldukça önemlidir. Hakeza bundan sonraki Mavera girişimiyse onu Cahit Zarifoğlu’nun isimlendirdiği ‘Yedi Güzel Adam’ arasına yerleştirmiştir.

Sendika faaliyetlerinde de öncü oldu

M. Akif İnan Hoca’nın sanat ve edebiyat hayatıyla beraber yürüyen iki büyük çabasından biri öğretmenlik-eğiticilik ise, diğeri mücadeleci- öğretici- başlatıcı sendikacılığıdır. Tıpkı eğitim ve öğretim faaliyeti yanında, sendikacılık konusunda yapmış oldukları da tam bir mücadele adamının yol açıcı faaliyetleri hükmündedir.

Sendikacılık faaliyetlerinin daha çok merkezi biçimlerde ve bunun dışında ciddi bir sol jargonla tarif edilip yönlendirildiği bir zamanda Memur Sendikaları Konfederasyonu gibi devasa bir çalışmanın ilk nüvesini atması ve bu konfederasyon bünyesinde ‘Eğitim Bir’ sendikasını kurarak mücadeleye girişmesi ise başlı başına bir alternatif enerjiyi oluşturma ve şekillendirme çabasının en güzel örneklerinden biridir.

Şimdilerde ülkenin en büyük sendikal topluluğu olmak yolunda yürüyen Memur- Sen platformunun 1993 yılındaki ilk kuruluş zamanlarında M. Akif İnan Hoca, aynı zamanda bir önder, bir ağabey olarak büyük bir girişimi başlatmasına rağmen hiçbir zaman ekranlarda, vitrinlerde ve gazete sütunlarında yer almayarak büyük bir tevazunun da görünmeyen sahibi olmuş ve başlattığı kıvılcımın kamu çalışanlarına kazandırdığı demokratik ve sosyal hakların kazanılışıyla gelen memnuniyetle yetinmiştir.

Onun bu büyük tevazusu ve yol açıcı mücadelesi dolayısıyla zamanın rakip sendikaları bile M.Akif İnan Hoca’yı hep büyük bir saygı ve hürmet halesi içinde karşılamışlar ve onu ne ortalama bir sendika lideri ne bir sendika başkanı olarak görmüşlerdir. Onun bu hak arayan ve hakkın mücadelesini veren mücadele adamı kimliği her daim büyük saygı uyandırmış ve özellikle muhafazakâr kesimden hemen her türlü siyasal kültürden gelen mücadeleciler için de büyük bir örnek oluşturmuştur.

Onun şiirinin ana teması iman, güzele olana özlem, güzelin çağrısı ve mücadeledir

1980 yılına kadar süren Gazi Üniversitesi’ndeki Türkçe öğretmenliği ve bu dönemde bir ders kitabı olarak çıkan Yeni Türk Edebiyatı adlı kitaba olan katkısı da onun bu alternatif düşünce adamlığının en büyük örneklerindendir. Hakeza Ankara Fen Lisesi’ndeki öğretmenliği sırasında tedrisinden geçen onca öğrencisinin teknik adamlar olarak türlü türlü meslekleri icra ederken ondan aldıkları feyizle mesleklerini ışıklandırışlarını da buna eklemek gerekir. Sayısız mühendis, doktor, tekniker vs. gibi bir elinde kitapla gelen bu nesil hem yetişmeyi hem de yetiştirmeyi M.Akif İnan Hoca’dan öğrenmişlerdir denilse yeridir.Akif İnan

1985 yılında yayınlanan Din ve Uygarlık, işte böylesine oylumlu bir güzel adamın çabasının neye müteallik olduğunu gösterecek niteliktedir. Bir Müslüman olarak uygarlıktan neyin anlaşılması gerektiği ve asıl uygar insanın hayırlı işler yapan inanmış Müslümanlar olduğu görüşü tam anlamıyla ufuk açıcı bir yorumdur.

Dinin uygarlık karşısında gerici- geriletici bir öge olarak sunulup konuşulduğu bir zamanda hem uygarlığa ciddi bir tarif getirmek ve hem de bir dinin müminleri olarak uygarlığı nasıl anlayıp nasıl anlamlandırmak gerektiği yolundaki tespit, tembih ve tavsiyeleri bugün için bile aşılamamış niteliktedir.

1991 yılında yayınlanan Tenha Sözler’i ise, Hicret’teki şiirlerini okuyan kaç kişi nasıl bir sevgi ve heyecanla beklemiştir. Hicret ile Tenha Sözler’i birbirine bağlayan ve onun şiirindeki mihenk noktasını ortaya çıkaran ana tema ise iman, güzele olana özlem, güzelin çağrısı ve mücadeledir.

 

Şahin Torun yazdı

www.dunyabizim.com

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.