- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
YEMİN TÖRENİ’NDEN “TÜRKÇE” MANZARALARI
10 Haziran 2023 Cumartesi 11:29
“Manzara” kelimesinin bana hatırlattığı şeylerden biri Nazım Hikmet’in o meşhur eseridir: Memleketimden İnsan Manzaraları. Arapça “n(a)z(a)r” kökünden türetilen bu kelime, dağarcığında zengin bir semantik evren taşır ve bugün Türkçede “bakışı veya dikkati çeken her şey, görünüş, tablo, resim, durum” gibi karşılıklarıyla hayli işlektir.
Asıl adı Mehmet Nazım Ran olan Nazım Hikmet, gerek yazdıklarıyla gerek yaşadıklarıyla hem XX. yüzyılın hem de XX. asır Türk edebiyatının öne çıkan isimlerinden biri olmuştur. Onun en çok bilinen, okurların çokça teveccüh gösterdiği eserlerinden biri Memleketimden İnsan Manzaraları’dır. İçeriğindeki şiirlerle farklı insan sahneleri tasvir eden kitap, bir dönem ortaöğretim kategorisinde öğrencilere okuması tavsiye edilen 100 Temel Eser arasında da yer almıştır.
1941’de yazmaya başladığı bu kitapta Nazım; şiir, roman, senaryo, oyun ve tarihi harmanlamak suretiyle II. Meşrutiyet’ten II. Cihan Harbi’ne kadar arka planda toplumu çevreleyen hadiselerle birlikte Türkiye’nin toplumsal tarihini “içinde insanların kaynaştığı bir mahşer sahnesi” hâlinde ortaya koyar. Şairin dilinden dökülen her mısra okura farklı bir manzara sunarken bu hacimli esere hayat veren manzumeler de okuyana başka bir hikâye anlatır. Sanatçının eserine “manzara” kelimesini isim olarak koyması da bu nedenledir.
Devamı: https://www.insaniyet.net/yemin-toreninden-turkce-manzaralari/
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.