- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
YUSUF KAPLAN: İNSANLIĞI YOK EDECEK NİHİLİZM FELÂKETİ VE TÜRKİYE’NİN TARİHÎ YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Batılılar, modernlikle birlikte büyük devrimler yaptılar: Düşünce devrimleri, bilimsel devrimler, iktisadî devrimler...
21 Ocak 2019 Pazartesi 09:43
Bu devrimler, başlangıçta, büyük umutlar doğurdu: Batılı insan, artık her şeye hâkimdi, her şeye çeki düzen verebiliyordu; öyle ki, bütün hastalıkları yenebiliyor, acıyı yok edebiliyordu...
Bütün bunlar 18. yüzyılda -Kant’tan esinle söylemek gerekirse- insanın, elbette ki, Avrupa insanının epistemolojik iyimserlik katsayısını artırmaya yetmişti.
Ama 19. yüzyılla, özellikle de 20. yüzyılla birlikte bu epistemolojik iyimserlik havası ve zafer sarhoşluğu yerini zamanla ontolojik kötümserliğe terketmekti gecikmedi.
DÜNYA, NİÇİN VE NASIL CEHENNEME SÜRÜKLENDİ?
Tanrılardan ateşi çalan Promete, yani Batılı insan, Descartes’ın “buyruğu”nu yerine getirerek, önce doğaya hâkim oldu; sonra da dünyaya.
Ama sonuç, dünyanın cehenneme çevrilmesi oldu.
19. yüzyılda, emperyalizm biçimleri, dünyayı, dünyanın bütün kültürlerini talan etti, insanlığın binyıllardır geliştirdiği bütün medeniyet birikimlerini ya doğrudan saldırarak yok etti ya da fosilleştirerek dolaylı olarak tarihten sildi.
Batılı düşünürler, sanatçılar, tarih felsefecileri bu gerçeğiaçıkça itiraf eden ciltler dolusu kitaplar yazdılar.
Meselâ Toynbee, bu yıkımı, özlü bir şekilde şöyle özetledi: “300 yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde, tarih boyunca geliştirilen 26 medeniyetten 16’sını fiilen yok ettik, 9’unu fosilleştirdik.”
Büyük umutlarla, büyük hayallerle başlayan insana, tabiata ve tanrıya hâkim olma yolculuğu, Tanrı fikrinin yok olması, tabiatın delik deşik olması, insanın tüketimin kölesi olmasıyla, kısacası, büyük hayaletlerle sonuçlandı.
Geldiğimiz nokta, nihilizmin zaferidir. Tanrılardan ateşi çalan Promete’nin hortlaklarına dönüşen çağdaş insanın, kendi icat ettiği (bilim, teknoloji, güç, para, egoizm, hız, haz ve ayartı) putlarının kölesi hâline gelmesi.
Nietzsche’nin haykırışını hatırlatmanın tam zamanı şimdi: “Avrupa / Batı olarak insanlığa söyleyebileceğimiz tek yeni şey, yeni bir şey söyleyemeyeceğimiz gerçeğidir.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.