13 Mayıs 2024
  • İstanbul12°C
  • Ankara8°C

ZEYNEP SUDE DEVECİ: SÜRGÜN ÇEKİRDEK

Üç günlük vize sonrası tatilimin yalnızca bir sabahı geç uyandım diye kendime kızıyorum. Sonra bedenimi değil ruhumu dinlendirmem gerektiğini anlıyor, haksızlık etmiyorum.

Zeynep Sude Deveci: Sürgün Çekirdek

28 Ağustos 2023 Pazartesi 13:40

Dün sabah Polonezköy’de bol oksijenli bir yürüyüş ile bedenimi yorunca bugün dinlenirim sanmıştım. Anneden kıza geçen bir alışkanlık olarak ‘nesilcek’ bir iş yapmadan duramıyoruz. Finalde gözetmenliğe geliyorum, bir değil iki sınav görevi alıyorum. Fırsatı kaçırmamış olduğumu savunmak isterdim fakat delilik olduğu yönündeki fikrim ağır basıyor. Kütüphanedeyiz, ortaokul son sınıfların arasında gezerken boş bir masada gördüğüm kavanozla orada gerçek bir turşu yiyici olduğunu anlıyorum. Derken Elif hoca bana çay getiriyor, elimde çayla pencereye bakıyorum. Gerçekten buraların betonları gri değil, şaşırıyorum. Ben bilmezdim renkleri, demek istediğimizin hangisi bilinçli olarak bildirdi ki! Varlıklarıyla yetinip bizler boyuyoruz düşlerimizi. Aldığım tedbirleri yok sayamıyorum ama ne yaparsam yapayım olacak olanın önüne geçemeyeceğimi biliyorum. En azından renklerin çeşitliliğinden kurtulmak gerek, gerçek o kadar kalabalık değil. Kalbimi müsterih kılacak her yolu yürüyorum. Öğleden sonraki sınavın tam ortasında yazıyorum. Saatlerdir süren çatışmalarımı nihayete erdirmek istemiyorum, kahve içiyorum. Örtünmeden büründüğüm hocalık unvanıyla anılıyorum burada. Yürüyecek bir yol daha çıkıyor, kalbimin iştirahı için akşamı bekliyorum. Mirâc’ı anmak için İmam-ı Âzam Camii’ne gideceğim. İşim bitince tam karşımda kalıyor. Sabahki soğuk, üşüdüğümü bir kez daha hatırlatıyor. Kararımı bir kez daha ifade etmek için kandil gecesini bekliyorum.

Devamı: https://www.insaniyet.net/surgun-cekirdek-4/

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.