• İstanbul 20 °C
  • Ankara 26 °C

Mustafa Kara: Kurban Olmak

Mustafa Kara: Kurban Olmak

Âfâk bütün hande cihan başka cihandır

Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır

Mehmet Akif Ersoy

*

Çocukken annemin   kollarını açarak bana  seslenişini hatırlıyorum: Kurban olayım sana.. Bir gün de anneannemin ona olan  uyarısını: Kızım öyle deme!.  Kurban olayım seni bana verene, de!.

İşte bütün mesele: O’na kurban olmak.

Soru: O’na kurban olmak nasıl olacak?

Cevap: Kurbanla, yani takarrubla, yani  O’na yaklaşarak..

Soru:  O bize şah damarından yani kendimizden daha yakın değil mi? (Bk. Kaf,50/16)

Cevap:  Evet,  İşte, takarrub o hali anlamak..Onun farkına varmanın önündeki engelleri kaldırarak o güzelliği ve huzuru yaşamak demektir..

Aslında bütün ibadet ve taatler, bütün amel-i sâlihler takarrub/yakınlaşmak/O’nun bize çok yakın olduğunu hissetmek  içindir. “ Kullarım beni senden sorarlar. Ben onlara yakınım..”  (Bakara,2/186) Bir çok ayet-i kerimede mukarrebûn olan/yakında olan  müminler övülür, alacakları manevi ödüllerden bahsedilir.

Yakınlaşmanın yolu nereden, hangi duraklardan  geçer ve hangi noktaya ulaşır sorusunun cevabı için Buharî’de rivayet edilen Kudsî  hadisi hatırlamak gerekir:

“..Kulum  kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum, farzların dışındaki  nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder, ta ki ben onu severim. Sevince de artık ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum..” (Rikak, 38)

Bu satırlar dinî hayatın en derin alanını işaret etmektedir.. Bir başka ifade ile tevhidin okyanusunu..Dalabilen dalgıçlara ne mutlu!

Allah’ın Kitab’ı , Resulullah’ın hayatı ve halifetullahın kitapları bize,  O’na yakınlaşmanın yollarını bütün açıklığıyla gösterirken çağdaş engeller bu yolu tıkamakta , karartmakta ve değersiz hale düşürmek için 7/24 saat  ellerinden geleni yapmaktadırlar. İnsanlığın manevi dünyasını tehdit eden, inançsızlığı tahrik eden, edepsizliği teşvik eden  bu çete, üç ana  başlık altında toplanabilir:

Maddeyi öne çıkaran meteryalizm

Parayı, malı mülkü  put haline getiren kapitalizm

Ahireti yok sayarak dünyaya tapan sekülerizm.

Takarrubumuzu, kurban olma halimizi engelleyen bu kalın kara perdeler yırtılmadıkça, aşk ve mahabbet merkezli din eğitimi ile bu badireler aşılmadıkça  insanlığın felaha ulaşması, huzurla buluşması  mümkün  görülmemektedir.

İstiklâl Marşı’mızın bülbülü üçlü çete için uyarılarına devam ediyor. Üç-beş bilgi kırıntısı ve titr takıntısı ile bu çetelerle başedilebileceğini zannedenleri ikaz ediyor:

Dini kurban etmeliymiş mülkü kurtarmak için

Tut da ey sersem bu idrakinle sen alim geçin!

Mahabbetullah merkezli din terbiyesinin  üç olmazsa olmazı vardır:
Zaman, mekân, ihvan. Bu mühim iş için zamanımız, mekanımız ve dostlarımız olmalıdır. Mekanların en muhteşemi ise camilerdir.  Allah’a yaklaşmanın en derin duyguları, O’nu zikretmenin, O’na yakın olmanın tarif edilemez  titreşimleri buralarda, yani Beytullah’ın şubelerinde, loş ışıklar altında, kimsenin görmediği köşelerinde  dökülen göz yaşlarıyla birlikte yaşanabilir.

Ve gönülleri ışıl ışıl yapan Süleymaniye’de Bayram Sabahı’nı bir diğer büyük şairimizden; bu ulu mabette atalarının ruhlarıyla buluşan Yahya Kemal Beyatlı’dan  dinleyelim:

Ulu mabette karıştım vatanın birliğine

Çok şükür Allah’a gördüm bu saatlerde yine

Yaşayanlarla beraber bulunan ervâhı

Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı

Zilhicce’ye kurban ayı dendiği  gibi Kurban bayramının bir adı da Hacılar Bayramı’dır.   Mehmet Akif’ın, dostu Abbas Halim Paşa için yazdığı  dualı mısraları okurken bu yıl Hac ibadetini yapabilen az sayıdaki kardeşlerimizi de gıpta ile hatırlayalım:

Dört taraftan akın etmiş de nasıl çepçevre

Saracaklarsa yarın Kabe’yi  huccâc-ı kiram

Öyle sarsın Paşa’mın ömrünü Hak’dan dilerim

Tutunup elele yüzlerce mübarek bayram

“Oku” diye başlayan  Kur’an’ın  ilk ayetlerini ihtiva eden Alak suresinin  konumuza/yolumuza ışık tutan son ayeti ile yazımızı sonlandıralım:

“ Secde et ve yaklaş!” (Alak, 96/19)

Bu haber toplam 365 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim