• İstanbul 23 °C
  • Ankara 27 °C

Mustafa Kara: Vefat Yıldönümü Vesilesiyle A.Schimmel Ve Tasavvuf Âlemi

Mustafa Kara: Vefat Yıldönümü Vesilesiyle A.Schimmel Ve Tasavvuf Âlemi

 Batı dünyasında İslam kültürü ve medeniyeti üzerine araştırma ve inceleme yapan ve bazan müsteşrik  bazen oryantalist bazen da doğubilimci adını alan âlimler zinciri bilinmektedir. Büyük çoğunluğu erkek olan bu akademisyenlerin küçük bir azınlığı da kadındır.

  Son elli yılda tasavvuf kültürüyle ilgilenen Batılı kadınların en meşhuru ise Annemarie Schimmel’dir. 1917 yılında Azeri bir babanın kızı olarak Rusya’da dünyaya gelen  ve Paris’te büyüyen İrene Melikof, tasavvuf kültürünün daha çok  heteredoks boyutuyla meşgul olurken 1922 yılında Almanya’da doğan Schimmel, heteredoks uzantılara pek rağbet etmeyerek “genel çizgi” üzerinde durmayı tercih etmiştir.

  Ondokuz yaşında iken tamamladığı doktora tezi İslam Tarihi ile ilgilidir: “ Memluklular Dönemi Mısır’da Halife ve Kadıların Durumu” Doçentliğinde de benzer bir konuya imza attı: “Memluk Devletinde Asker Emir ve Sultanların Sosyal ve Kültürel Rolleri”.

  Margburg Üniversitesindeki Hocası Prof. Dr. Friedrich Heiler onu dinler tarihine,  dinlerin mistik muhtevasına yönlendirdi. Ve dolayısıyla Tasavvufla tanıştı. 1954’te Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne dinler tarihi öğretim görevlisi olarak atandı. 1955 tarihinde neşrettiği eserinin adı “Dinler Tarihine Giriş” idi.

 Milli Eğitim Bakanlığı’nca yayınlanan Tercüme dergisinde Selahattin Batu’nun çevirisiyle yer alan şu dörtlük onun iç dünyasına ışık tutmaktadır:

  Sen bir denizsin ben dalga ucunda bir köpük

  Bir tomurcuğum ben dalında ey ağaç

  Sen ışıksın ,ben ayna karşısında

  Sen yüce bir gerçeksin bense bir düş

                                                                       (1953)

   Elli yıl boyunca  Pakistan, Hindistan, İran, Türkiye ile Batı dünyası arasında mekik dokuyan Schimmel, yüze yakın eser kaleme aldı. Türkiye’de  1958 yılında neşrettiği ikinci eser, hayranı olduğu Muhammed İkbal’e aitti: Cavidnâme. Bu eseri Farsça’dan Türkçe’ye hem çevirdi hem de şerhetti. Fakülte dergisinde çıkan ilk makalesi ise şu başlığı taşıyor: Müslümanlıkta mutasavvıfâne Dua ve Niyazın Bazı Safhaları.(1953)

  Annemarie Schimmel  bütün derviş erenlere hayrandır. Ancak Şiraz erenlerine ayrı bir bağlılığı, ayrı bir muhabbeti vardır. 1955’te Siret-i İbn Hafîf’i edisyon kritik ederek Fakülte yayınları arasına neşretti. Tasavvuf tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biri olan Şiraz’lı İbn Hafîf’in hayatı, menkıbeleri ve düşüncelerini (öl.982) konu alan bu Farsça eseri geniş bir önsöz ile Türk okuyucularına ve ilim yolcularına sundu. 14 kasım 1954’te Ankara’da, 17 kasım 1954’te Konya’da yaptığı konuşma bir makale olarak Fakülte dergisinde yer aldı: “Garbın Mevlana Görüşleri”.

 Mevlânâ gibi çok sevdiği mutasavvıflardan biri de İbn Atâullah İskenderî’dir. Onun Hikemi- Atâiyye adlı eserini  Almanca’ya çevirdiğini öğrendiğimde bendenizin Türkçe tercümesini kendilkerine imzalayarak  takdim etmiştim.

  Türkçe bazı yazılarını Cemile Kıratlı müstearıyla(Kıratlı Schimmel’in Türkçesi imiş) yazdığı için Cemile Bacı adını aldı. 1954-1959 yılları arasında Türkiye’de bulunurken Osman Tarı isimli bir mühendisle evlendiyse de bu beraberlik uzun sürmedi.Ülkemizde bulunduğu  yıllarda,akademik dünyanın içinde olan ve olmayan pek çok kişi ile dostluk kurdu. Şüphesiz bu dostlarının başında Sâmiha Ayverdi geliyordu.  1953-1993 yılları arasında tam kırk yıl bu iki hanımefendi arasında  gidip gelen mektuplar 2015 te İstanbul’da yayınlanmıştır. Ayverdi’nin vefatından bir sene sonra kendileriyle Hollanda/Utrech şehrinde karşılaştığımda ilk talaffuz ettiği kelimeler şunlar olmuştu: Sâmiha ablamı kaybettim.

 1959 yılında ülkesine dönerek çalışmalarına devam etti.  Bir müddet sonra Harward Üniversitesi’nin davetine icabet ederek yaklaşık çeyrek yüzyıl sürecek olan ABD hicreti başladı. Hayatının en mühim eseri “İslam’ın Mistik Boyutlar”ını kaleme aldı.(Çev, Ergun Kocabıyık İstanbul,1999) 1992’de emekli oldu. Almanya’ya dönerek Bonn Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdürdü.

   1990’lı yılların başında Selman Ruşdi adlı Hint kökenli bir şahıs (Şeytan Ayetleri) isimli eserinde Hz. Peygamber (s.a.s)’e hakaret yağdırırken  Batılılar da susmayı, bir kısmı içten içe  gülmeyi tercih etmişti. Bu edepsizliği tel’în eden tek batılı “Er”  Schimmel  oldu.

   1995’te “Alman Yayıncılar Birliği Barış Ödülü” kendisine layık görülünce bazı kesimler ayağa kalktılar ve “..eserlerinde İslâm’ın aleyhinde tek cümle bulunmayan,üstelik Hz. Muhammed isimli bir eser yazmış olan kimseye, bu ödülün nasıl verileceğinin” hesabını sormaya kalktılar. Ama umduklarını elde edemediler. Almanya Cumhurbaşkanı bu ödülü kendisine törenle takdim etti ve “Yanlış yargılarımızı düzeltmeliyiz” dedi.

   Uluslarası pek çok ilmi toplantıya katılan 80 yılı aşkın ömründe benzer toplantılarda onlarca tebliğ sunan Schimmel’in katıldığı son sempozyum ömrünün son eylül ayında Tahran’da oldu.

  “Kültürler Arası İrfan Köprüsü: Annemarie Schimmel” adını taşıyan bu toplantıya farklı ülkelerden 30 dan fazla meslektaşı katılmış ve kendisine üniversitenin fahrî doktora belgesi sunulmuştu.

   26 Ocak 2003 tarihinde vefat eden Schimmel’in vasiyeti şu idi:

   “Cenaze merasimimde Fatiha suresi okunsun”.

   Aldığımız bilgiye göre bu vasiyet yerine getirilmiştir. Kilisedeki Hıristiyanların azlığını gören papaz da şu cümleyi ilave etmiş: “O’nun değerini biz bilemedik, siz bildiniz”.

Eylul 2002 de başlayan  bir Yüksek Lisans  tezinin macerasına da bu vesileyle temas edelim.Şule Bilman adlı öğrencim onunla ilgili Yüksek lisans tezi hazırlamak istediğini söyleyince –yaşayan insanlar üzerinde tez yapmaya pek sıcak bakmamamla birlikte- israr üzerine kabul ettim. O günlerde de hocamız, kendisiyle ilgili olarak yapılacak olan  toplantıda bulunmak üzere İran’a gidecekti. Durumu,toplantıya davet edilen  Mahmut Erol Kılıç dostumuz aracılığıyla kendisine ilettim. “Estağfirullah” demiş..”Ben kim,mastır tezi kim..” Bazı bilgilerle, ismime yazılı fotoğrafını da ihtiva eden kitapçığı gönderme nezâketinde bulunmuştu.(Bu fotoğraf o gün bugün odamda asılıdır).

Şule Hanım birkaç ay sonra soğuk bir kış günü beni telefonla aradı. Ağlayarak,”Hocam Schimmel vefat etti” dedi. Çalıştı,tezi bitirdi. Doktoraya başladı. İki-üç sene sonra diğer doktora öğrencim Bedriye Reis telefonla aradı beni , ağlayarak : “Hocam  Şûle Bilman vefat etti” dedi. Ne diyeyim, ben de ağlayarak şu beyti okudum:

 

Bir şûlesi var ki şem-i cânın

Fânusuna sığmaz âsumânın

Sonra kitabı, arkadaşlarının himmetiyle kisve-i tab’a büründü: Annemarie Schimmel’in Tasavvuf Kültüründeki Yeri.  İzmir 2009

*

Din ve Tasavvuf Tarihi Araştırmalarının Yıldızı ANNEMARİE SCHİMMEL’in Vefatına Tarih

Sûretlere bakma ,sîrete bak dediler

Âlim ve Âriflere dervişler, er dediler

Gelen doksan dokuz er, gıyaben cân u dilden

Schimmel için “ER KİŞİ NİYETİNE DEDİLER”   1423

*

Dünyanın  farklı ülkelerinde pek çok ödüle layık görülen Schimmel’e bir ödül de 1995 yılında Şarkiyat alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Türkiye Yazarlar Birliği tarafından verilmiştir.

Dibnot 1. İngilizce bilmediğim halde satın aldığım ilk İngilizce kitap A.Schimmel’in Islam An Introduction adlı eseridir. 1992.

Dibnot  2.Bugün 26 Ocak 2021 tarihi itibariyle öğrencim Büşra Kartal   vefatına tarih düştü. Son beyti şöyle:

Bu dünyadan üfûlü ondokuz yılı geçdi

“Davet-i Hak oldu: Gel ey Anne Marie Schimmel”

*

Yorumsuz

artist__213390.jpg

Profesör Bayan Cemile

İkinci sayımızda,Mevlanâ’nın Konya ihtifali dolayısıyla yazdığı bir yazısını koyarak İslâmiyetle müşerref olduğunu haber verdiğimiz Bayan Annemarie Schimmel’in bu arzusunu resmen tescil ettirdiği ve Cemile adını aldığı haberi alınmıştır.

Hâlen Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde Dinler Tarihi profesörü bulunan Bayan Cemile 17 Mayıs 1955 Çarşamba günü mühendis Osman Tarı ile nikahlanmıştır. Merasimde Diyanet İşleri Reisi Eyup Sabri Hayırlıoğlu da hazır bulunmuştur.

Yeni evlilere saadetler temenni ederiz.

Din Tarihi Dünyası Dergisi sy.8.s.6. 15.06.1955

Bu haber toplam 583 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim