Bu hikâyeyi bu sütunda belki de anlattım, ama olsun, tekrarında fayda var. Efendim bendeniz orta öğrenim sırasında resme meraklı idim. Lise bitince o yıllarda imtihanı ayrıca yapılan İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nin sınavlarına girmek için bir posta treni ile üç günde İstanbul’a geldim. Yanında kaldığım akrabalardan biri beni lokantaya götürdü. Oturduk, yemek bekliyoruz, dikkatimi masada duran su şişeleri çekti, sordum:
– Bunlar nedir?
– Menba suyu.
– Normal su yok mu, hani sürahiyle her masaya içilsin diye konur ya.
Akrabamız güldü. “O da var dedi”. O yıllarda Terkos suyu musluklardan akıyor ve içiliyordu. “Ama bu başka, bu parayla, iyi su yani” diye şişedeki suyun sırrını açıkladı.
Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/mustafa-kutlu/sudan-sozler-2059986
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.