İptila ve fitne denildiğinde birisi ferdi dairede diğeri de sosyolojik ve içtimai dairede sınanmayı akla getirir. İptila belaya tutulmaktır. Lakin burada bela iki vecihli ve yüzlüdür. Fitne gibi hem iyi hem de kötü huylu anlamında kullanılabilir. Zannedildiği gibi sadece kötülüğü ifade etmek için kullanılmaz. Bela fiili 'ebla'l müminine belaen hasenen' şeklinde kullanılırsa, Allah müminlere yardım ve zafer bahşetti, ihsan etti anlamına gelir. Bu savaşa giden şahıslarla ilgili olarak da meçhul kalıpla 'ubliye belaen hasenen' şeklinde kullanılır. Yani savaşta iyi bir imtihan verdi ve becerikliliğiyle parmak ısırttı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla iptila yani belaya uğramak da böyledir. Dışarıdan azap içeriden rahmet görünür. Bu sürece kimi dini kaynaklarda 'tamhis/ elenme' de denilir. İnsan bu süreçten geçerek sınanır. Dolayısıyla dünyaya kötülük egemen değildir. Şer tebeidir yani araçsaldır. Hayra götürebilir. Dönüşümlü olarak hayata hayır egemendir. Ayetin ifadesiyle şer görünen şeyler hayır çıkabilir. Hayır görünen şeyler de şer çıkabilir. Sahabeler arasında da fitneler zuhur etmiştir. Bu müminlerin zihinlerini kurcalamış ve gönül tellerini titretmiştir.
Devamı: https://www.fikriyat.com/yazarlar/mustafa-ozcan/2023/05/26/fitnelerle-basa-cikmanin-yolu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.